Fenerbahçe için Nisan aylarına girerken şampiyonluk yarışı içerisinde darbe almak alışkanlık yarattı. Oysa Fenerbahçe taraftarı için Nisan, 2014 yılından kalan bir anı olarak erkenden şampiyonluk anlamına geliyordu. Camianın üst üste gelen başarısızlığı, birikmiş yanlışlar ve düzeltilemeyen üst üste gelen hatalar silsilesi bu camiayı kırılgan bir camia haline getirdi. Üst üste gelebilecek kötü sonuçlarla, hangi arka plana sahip olunursa olsun herkes eleştiriliyor.
Gelelim, Fenerbahçe’nin Beşiktaş maçında yaşadıklarına, Beşiktaş golleri %65 oranında Arthur Masuaku tarafından yediği gerçeği vardı. Ayrıca Onur Bulut’un ofansif bir bek olması, kademe hataları ve savunmasının çok iyi olmaması durumları gözle görülür bir gerçekken, Fenerbahçe hücumlarını %65 oranında merkezden gerçekleştirmeye çalıştı. Merkezde, Gedson,Salih ve Amir gibi dinamik isimler varken, Fenerbahçe üçlü savunma düzeniyle, orta sahada bir eksikken, oradan gitmeyi düşünüp, orta sahadan hücuma yönlendirilmesi kabul edilir gibi değil. Beşiktaş’ın kanat beklerinin zafiyetini Arda Güler dribbling yaparken kendi görüyor ve ceza sahası içine girerken kanatlardan içeri kat ediyor. Arda Güler’in saha içi zekasından biraz Jorge Jesus’da olsaydı gibi acımasız bir cümle kurmayacağım elbette ancak Ferdi Kadıoğlu’nun Fenerbahçe’yi düşündüğü, efor verdiği kadar keşke Jorge Jesus da aklını Fenerbahçe’ye verseymiş. Jorge Jesus ’un Fenerbahçe’ye odaklandığı zaman, ligin ilk döneminde Süper Lig’in en keyif veren takımı olduğunu ve istediği sonuçları aldığını görmüştük. Jorge Jesus ‘un bu kafa karışıklığını çözmeden yola devam eden yönetiminde krizi doğru yönetemediğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin Jorge Jesus ‘un oyun anlayışı ile minimum iki tane hızlı stopere ve pozisyon bilgisi ortalamanın üstünde olacak stoperlere ihtiyacı vardı. Fenerbahçe’nin bu sezon temel üç tane sorunu belki de sezonu kaybettiriyor. Birincisi, büyük maçlarda Jesus ‘un aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemesi, ikincisi ise stoperlerin üçlü sisteme uygun olmaması bunun yanında sistemin ağır, tek hamleli stoperlerin defolarını daha fazla ortaya çıkaran bir sistemde oynatılmaları. Bununla ilgili Beşiktaş maçı özelinde sezonun özeti gibi stoperlerin performansı için bir analizim var, Samet Akyadın, Serdar Aziz ve Atilla’nın ceza sahası içinde kendi alanında rakip oyuncularla en az karşılaştığı maç toplamda 30 saniye. Buna rağmen;
Serdar Aziz - 8 top kaybı, 0 rakip karşılama, 2 ikili mücadeleye girip birini kazanma. Bir kere hava topu kazanma. 0 engellenen şut.
Samet Akyadın - 3 bireysel top kaybından pozisyon verme 8 top kaybı, 1 faul, 3 hava topu kazanma, 3 ikili mücadeleye girip 2’sini kazanmak. 0 engellenen şut.
Atilla- 8 top kaybı, buraya dikkat SIFIR İKİLİ MÜCADELE DENEMESİ VE SIFIR HAVA TOPU KAZANMA DENEMESİ..
Fenerbahçe’nin bu anlayışla belki bir stoperi olarak kalan Atilla da kaybedildi.
Üçüncü konu ise üst üste neden olduğu anlaşılmayan sakatlıklar, Luan Peres bu anlayışa en uygun stoper modellerinden biri, Ligue 1’de sakatlığı yokken şanssız bir pozisyonda sakatlanarak Fenerbahçe’nin hiç faydalanamadığı bir transfer oldu. João Pedro, İtalya Seria’ya Cagliari gibi bir takımda damga vuruyor, 33 maçta hiç sakatlığı yok, Jesus’un oyun anlayışının önde ikililerine en uygun profil olmasına karşın kariyerinde sakatlanmamış Pedro, Fenerbahçe’de iki kere sakatlanıyor ve fiziksel olarak asla kendine gelemiyor. Joshua King meselesi biraz belli olan bir durumdu bence. Oyuncunun son yıllarında fiziksel performansı düşmüştü. Lincoln ise başka bir eksik oldu, oyun kurma konusunda, dar alan oynama becerisiyle en etkili oyunculardan biriydi. Fırsat yaratma, anahtar pas ve asist sırlamasında Fenerbahçe adına zirvede olan oyunculardan biriydi. Fenerbahçe’nin elinde sadece ikili forvet düzeninde Valencia kaldı. Batsuhayi ile birlikte çok uyumlulardı, Valencia’nın skor katkısını en fazla destekleyen oyuncu Batsuhayi olduğu gerçeği aşikarken onun da sakatlanması Fenerbahçe’nin Valencia’ya bağımlı kalmasına ve yalnız bırakılmasına sebep oldu. Serdar Dursun da çok düşünülmedi. Dolasıyla Valencia’nın partneri olabilecek tüm oyuncularda bir sorun çıkmasına rağmen, Jesus ‘un orta sahayı bir fazla oynatmadan aynı diziliş, oyun anlayışı ve oyunculara verilen aynı rollere devam etmesi bu duruma gelinmesinin en büyük paylarından biri haline geldi.
Berk Bekgöz
Professional Football Scout
#BerkScouting