NBA HABERLERİ: NBA’de üçüncü sezonunu geride bırakan temsilcimiz Alperen Şengün, geçtiğimiz yıl gösterdiği performansla adını All-Star seviyesi oyuncuların arasına yazdırmayı başarmıştı.
Bütün dünyada popülerlik kazanan genç yıldız, son bölümde yaşadığı sakatlık sebebiyle sezonu erken kapatsa da gelecek sezon birkaç adım daha ileri atmak için yaz dönemini çalışarak geçiriyor.
21 yaşındaki milli oyuncu “Fatih Altaylı ile Pazar Sohbeti” programının son konuğu oldu ve pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
Alperen, altyapı sürecini, Beşiktaş‘a gelişini ve orada yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Teksüt Bandırma parasal problemlerden dolayı kapanmak zorunda kaldı. Biz de nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Bize projeleri getirdiler, Bursa olabileceğini, Beşiktaş olabileceğini söylediler. 18 oyuncuyduk, ‘şu kadar verip alabilirsiniz’ gibi bir durum vardı. O zamanlar Beşiktaş 650.000 vereceğini söylemiş. Banvit de bir milyon dolar istiyordu. Menajerimiz de ‘tamam, çocuklar oynasın, ben paranın geri kalanını vericem’ demiş. Sonra biz Beşiktaş’a gittik. Beşiktaş büyük bir camia. Çoğu kulübe gitmişler, Galatasaray gibi büyük kulüplere gitmişler fakat onlar ‘biz yapamayız, riski alamayız’ demişler.
Biz gittik, Şehmus vardı, benim arkadaşlarım vardı, sekiz tane Banvit’ten gelen oyuncu vardı. Normalde yabancı kuralı beş olmasına rağmen üç yabancı vardı. Beşiktaş bizim önümüzü açtı. Mesela benim önümde kimse yoktu. O da büyük bir avantajtı. Şu anda Türk oyuncuların böyle bir şansı yok. Şimdi kural da değişti, onlar için daha da zor olacak.
Ben önümde kimse olmayacağını görünce bu avantajı kullanmak için yediklerime ve antrenmanlarıma çok dikkat ettim. Antrenmanlarımı iki katına çıkardım. Benim yanımda McDonalds yerlerdi, ben yemezdim. Aşırı zayıfladım. Baya kilo verdim ve çok ağırlık idmanı da yapıyordum. Sonra baya fit oldum ve harika bir sezon geçirdim. Sezonun ortalarında NBA konuşmaları başladı. Hayal edemiyorsun tabii. Giresun’dan gelmişsin, Banvit’te oynamışsın… İnsanların yarısı gitmememi istiyordu, yarısı gidip orada kendimi geliştirmemi istiyordu. Beni ise hiçbir şey etkilemedi. O zamanlar Fenerbahçe transferleri vs. hep bunlar konuşuluyordu. Bu sosyal baskının altında kalmadan ‘gideceğim, ne olursa olsun gideceğim. Bir yıl oynamasam bile İngilizcemi ve vücudumu geliştiririm, gitmek istiyorum’ dedim.
Bana Fenerbahçe‘den teklif geldi. Beşiktaş’a teklif yapılıyor fakat Türkiye’de sana da soruluyor. Ben istemiyorsam gitmiyorum. Bana Fenerbahçe yüksek bir teklif yapmıştı. O zamanlar aylık 30.000 liraya oynuyorduk. Fenerbahçe’nin teklifi gelince istemediğimi söyledim. Beni sezon ortasında istemişlerdi. Beşiktaş’ta üç yıllık kontratım vardı. O kontratta NBA çıkışı maddesi vardı. Ben NBA’e gitmek istersem para ödemiyorum, zaten NBA, aldığı takıma bir para ödüyor. Ben Fenerbahçe’ye gitseydim bana büyük bir para vereceklerdi. Bunun karşılığında ‘Alperen NBA’e giderse ben üç milyon para istiyorum’ diyeceklerdi. NBA de bunu bir yere kadar ödeyebiliyor. 800.000 dolar ödüyor, gerisini sen ödüyorsun. Bu benim hayatımın hatası olacaktı. Bunu biliyordum. O yüzden teklifleri kabul etmedim. Beşiktaş’ta 30 dakika oynuyordum, Fener‘e gidip 15 dakika oynamak istemiyordum. Beşiktaş’ta oynayıp, kendimi geliştirip sezon sonunda NBA’e gitmeyi istiyordum.”