Çünkü hakem bahanesi bu memlekette, aynı zamanda kötü yöneticiliği, kötü transferi, kötü hocalığı da kurtaran bir futbol öğesi haline gelmiş durumda.
Ancak derbiyi Arda Kardeşler'siz konuşmak ne yazık ki mümkün değil. Verilmeyen sarı kartlar, çıkmayan kırmızı kartlar ve penaltı tartışmaları derken, Arda Kardeşler kariyerinde bir çok defa olduğu gibi yine derbinin önüne geçti.
Futbol konuşmayı bir kez daha imkansız hale getirdiği Arda Kardeşler'e kocaman bir teşekkür!
Tüm ülkenin kötü hakemliği konusunda hemfikir olduğu bir ismin bu derbiye atanması mı daha garip? Kulüplerin bu atama öncesi itiraz etmemesi mi? Bunu iyice düşünmek lazım.
BEŞİKTAŞ'IN HÜCUM PROBLEMİ!
Beşiktaş 15'inci resmi maçını Galatasaray derbisiyle tamamladı. Takımın hücum seti kurma problemi devam ediyor. Seyrantepe'de, deplasmanda, yüzde 60 topa sahip olup, gol beklentin 0,59'da kalıyorsa, burada somut bir hata var demektir. Buradaki problemin asıl sebebi, kadro mühendisliği gibi duruyor.
Neticede Van Bronckhorst'un hücumla ilgili yapabileceği değişiklikler belli. Rafa, Semih, Muci, Mario hepsini farklı mevkilerde deneyip duruyor. Özetle eldeki malzeme bu.
Sorunu madde madde açıklayalım.
1. İmmobile eski gücünde değil. İtalyan forvet artık bir kutu golcüsü. Ceza sahasında yakalarsa, atıyor. Oyun kurma kısmında yok.
2. Derbide sağda Rafa, solda Semih oynadı. Rafa ile Mario zaman zaman yer değişti. Kanatta yer alan bu 3 isim de gerçek bir kanat oyuncusu değil.
3. Mario dinamik bir oyuncu değil. Hoca ona ısrarla yer arasa da, hücum katkısı bir türlü sağlayamıyor.
4. Sert 6 değil, Regista 6 denilen ve 15 milyon euro verilen Musrati, ligin en önemli maçında, hoca tercihiyle kenarda. Oysa hücumun önemli bir parçası olması planlanıyordu.
5. Beklerden sadece Masuaku hücuma destek atabiliyor.