Avrupa ''medeniyeti'nin'' ekonomik açıdan gelmiş olduğu mevcut konum, sömürü sistemi ve çıkarlar ilişkisi üzerinde kurulmuş yapının tezahürüdür.
Kendi iç futbol siyasetimizde günlerdir dillendirdiğimiz yapı meselesinin kendi sınırlarımızı aşan bir mesele olduğunu anlamak, görmek ve dillendirmek gerekiyor.
Rus takımlarını ve Rus sporcularını çeşitli turnuvalardan men et veyahut ülkesinin bayrağına skor tabelalarında yer vermeyerek sporcunun ülkesini temsil etme hakkını elinden al... Diğer tarafta ise parmaklarda oynatılan, katil bir kukla oluşumu... Buna çifte standart diyoruz. Asıl yapı; bu çifte standarta göz yuman, alkış tutan içi tamamen boşaltılmış ''Avrupa Medeniyetidir.''
Sorgudan uzak ve keyfi tavırları nedeniyle Beşiktaş - Maccabi Tel Aviv maçı yerinde, yani İstanbul'da oynanmayacak. Halbuki bundan 2 ay önce oynanan Braga - Tel Aviv maçı, Portekiz'de oynanmıştı. Lakin bazı yapılar rahatsız olmuş olmalı ki kendi oluşturdukları sistemin üstünü çizer, kural tanımaz duruma gelmişler.
“UEFA ile gerekli yazışmalar yapılmış ve gerekli izinler alınmış olsa da provokatif eylem ihtimali göz önünde bulundurularak devletimizin güvenlik bürokrasisi tarafından söz konusu müsabakanın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar verilmiştir.” Bu açıklamanın Beşiktaş tarafından yapılmış olması, karar vericinin bizlerin olmuş olması konuyu çok boyutlu hal olmaktan çıkarmaz. Biz bunu istemiş olabiliriz ama neden bu mevzuların yaşanıyor olduğunu sormamız gerekiyor. Bir diğer sorgulamamız gereken konu ise: devletimizin verdiği bir kararı neden yetkililerimiz tarafından öğrenemiyor da Beşiktaş ve UEFA'dan öğreniyoruz? ''Biz istedik zaten'' şeklinde yorumlayıp mevzuyu kapatmanın kimseye faydası olmaz. Yerimizde saymaya devam ederiz.
UEFA, Rusya'yı turnuvalardan men edip İsrail takımlarına ayrıcalık tanıyorsa bu zemin hazırlıkları normal. UEFA yıllarca bu tarz skandallara imza attı. Çeşitli olaylar neredeyse her branşta yaşanıyor. Bu ilk değil ve biz bunları eleştiriyoruz. Yetkililerin samimi olmadığını söylüyoruz. Samimiyetsizliği ''hak'' olarak tanıyan bir yapı... Kıyıdan köşeden kırk takla atmaya gerek yok. Bu iki yüzlülükten ötürü alınan her kararın ana sorumlusu gözükmek istemese bile UEFA'dır. Her sopanın ucu onlara dokunuyor.