Atilla Karaoğlan ve güreş müsabakası

''Kazanan her zaman haklıdır'' cümlesi, içinde gerçeklik payı barındırsa da, bolca risk ve tehlike içeren bir ifadedir. Beşiktaş, Kayseri deplasmanından 3-0'lık net bir skorla dönse de, oyundaki problemlerin net bir şekilde görüldüğü bir maç izledik aslında.

Abone Ol

Beşiktaş'ın tempo yapamama problemi, siyah beyazlı futbolcuların hücum seti kurmasını da, topa sahip olmasına da engel oluyor. Bunun sonucunda ise hücumlar ya geçiş oyunuyla ya da duran toplarla gerçekleşiyor. Ve neticede Beşiktaş'ın Kayseri'de bulduğu 3 golün temelini de doğru pres ve hızlı hücum oluşturdu. 
Alınan skor iyi olsa da,  rakibi domine edememek,şu anda Van Bronckhorst'un önündeki en büyük problem gibi gözüküyor. Hollandalı hoca bunu başarırsa, belli ki İmmobile'den de çok daha fazla yararlanabilecek. İtalyan golcü ceza sahası dışında yorgun ve etkisiz gözükürken, ceza sahası içinde adeta katil bir köpekbalığı gibi takılıyor. Dolayısıyla oyun dominasyonunun yükselmesi Beşiktaş için olmazsa olmaz şartlardan biri gibi duruyor. 


JOAO MARİO'YA YER ARAMAK!

Beşiktaş transferin son haftasına kadar genç kanat oyuncularıyla ilgilenip, son gün Joao Mario'yu getirdiğinde herkes şaşırmıştı. Aslında oyuncunun kariyeri ve yetenekleri pek tartışılacak cinsten değildi ama neticede Beşiktaş'ın gerçek bir kanat oyuncusuna ihtiyacı vardı ama Mario kanat oynamayı becerebilmiş bir 8 numaraydı.
Neticede Van Bronckhorst'un Mario'ya yer bulma isteğini çok garipsemiyorum.
Oyuncuyu bundan önceki 2 maçta solda başlatıp, 2'sinde de Musrati'nin yerine geçiren Hollandalı hoca, Kayserispor maçında Joao Mario'yu sağ öne yakın duran bir 8 gibi oynattı. Bu çaba şimdiye kadar pek sonuç vermiş gibi gözükmüyor. Beşiktaş'ın sezona iyi bir başlangıç yaptığı Semih'li hücum planının henüz yeri dolabilmiş değil.
Üstelik Mario'nun fiziksel anlamda pek de hazır olmadığını söyleyebiliriz.
Hoca, Joao Mario'yu ya bir an önce takıma adapte etmeli ya da bu hazırlık aşamasını antrenmanlarla halletmeli. Çünkü Beşiktaş'ın hücum setinde problem var ve Mario şu anda, belki öyle olmasa bile, bu problemin en doğal şüphelisi gibi duruyor.


ATİLLA KARAOĞLAN VE GÜREŞ MÜSABAKASI

Hakem hatalarının ülkemizde çok fazla konuşulduğu, gereksiz gündem olduğu, hakemler üzerinden kulüplerin kendilerini kurtardığı, yöneticilerin başarısızlıklarını örttüğünü her daim dile getiriyorum. Ancak bazen o kadar olağan dışı kararlar görüyoruz ki, hakem konusuna mecbur girmek zorunda kalıyoruz.
Attamah ve İmmobile arasındaki güreş müsabakasına benzeyen pozisyona tüm hakem yorumcuları penaltı ve kırmızı kart dedi. Burada en can sıkıcı konu, Atilla Karaoğlan'ın kararı değil, bu kararın VAR' da düzeltilmemesi. Çünkü Karaoğlan'ın kararını, ''kötü hakemlikle' yorumlayabilirsin. Oysa sistem bu hataya müsaade ediyorsa, o sistemle mücadele etmek lazım. Bunun da yolu ne resmi hesaptan tweet atmak ne de maç sonu konuşmak. Bu işin çözümü direkt iletişimde. Beşiktaş'In artık bunu yapması gerekiyor sanki.