Dennis Schröder, hayatında bulunduğu en iyi takımla hayatının en güzel günlerini geçiriyor.
Almanya Milli Takımı’nın kaptanı olan oyuncu, Dirk Nowitzki gibi bir efsanenin bile başaramadığını başararak Almanya’yı Dünya Kupası şampiyonluğuna taşıdı.
Şampiyonluktan ve MVP ödülünden sonra Schröder, mikrofon başına geçti ve hislerini aktardı:
„Bu zaferi uzun zamandır bekliyorduk. 10 yıldır buradayım ve geçen yaz gelen bronz madalyadan sonra şu an burada olmak… İnanılmaz bir takımız. Koç bizi bir araya getirme konusunda, sekizde sekiz yaparak zirveye çıkarma konusunda harika iş çıkardı. Minnet duyuyorum. Soyunma odasındaki insanlar, ailem, çocuklarım, eşim…“
2002 yılında genç Dirk Nowitzki, Almanya’yı Dünya Kupası’nda bronz madalyaya taşımıştı. Bu sohbete bir noktada tabii ki o da dahil olacaktı.
Schröder, Nowitzki ile ilişkisine değindi:
„Dirk Nowitzki tarihin en iyi dört numaralarından biri, basketbolu değiştirdi, NBA şampiyonu oldu. Saha dışında da havalı bir adam. 2015’te onunla birlikte oynamak harikaydı. Bu başarıyı takım olmadan elde edemezdim. Herkesi kutluyorum.
Eğer Nowitzki’yi izleyerek büyüdüğümü söylersem yalan söylemiş olurum. Mike Conley, Tony Parker, Chris Paul gibi isimleri izledim. Fakat NBA’e girdikten ve Dallas’ta antrenmana çıktıktan sonra Nowitzki yanıma geldi ve ‚Numaramı al, bana mesaj at, beni ara‘ dedi. O günden beri aramızda harika bir ilişki oldu. Onu çok seviyorum.“
Ardından Gordon Herbert araya girdi ve şu cümleleri kurdu: „Dirk’e saygım sonsuz. O, bu takımın geçmişiydi; Dennis ise şu anı. Yaptıkları ve bu takımı getirdiği konum için saygı görmeyi hak ediyor.“
Almanya’da final maçına kadar oynanan maçlar televizyondan yayınlanmamıştı. Schröder, bu konuda hayal kırıklığı yaşıyor:
„İlk başta turnuvanın televizyondan yayınlanacağını düşünmüştük. Sadece final maçı televizyondaydı. Basketbol harika bir spor ve umarım son iki senede başardıklarımızın karşılığını alırız. Keşke bütün maçlar televizyonda yayınlansaydı. 10 yıl önce buraya geldiğimde Dirk Nowitzki takımdaydı fakat kimse takımın geri kalanını bilmiyordu. Şimdi Japonya’ya, Filipinler’e gidiyoruz ve insanlar bizi tanıyor. Aynı saygıyı ülkemizde de görmeyi, değerimizin verilmesini umuyoruz.
Koç Okinawa’da yanımıza geldi ve dörder kişiden oluşan dört grupla görüşmeler yaptı. Herkese neler başarmak istediğini sordu. Herkes madalya dedi, ben altın madalya dedim. Soyunma odasında herkes birbiriyle çok iyi anlaşıyor, bunu dememin sebebi buydu. Savunmamız harika olduğu için, takım olarak oynadığımız için… Sekizde sekiz yapmak benim için inanılmaz.“
