Dinamizm, enerji, efor...

Galatasaray, Avrupa Ligi serüvenine kazanarak giriş yaptı. Takımın yapıtaşlarını destekleyen parçalar da yerini bulmuş gözüktü.

Abone Ol

Büyük Lüks

Verdiğiniz bonservis ve aldığınız oyuncuya baktığınızda bir daha böyle bir senaryonun yaşanmasını tahayyül dahi etmek zor olsa gerek. Lucas Torreira, Galatasaray takımının kronik sorunlarından olmaya başlamış olan 6 numara mevkisine gelip pansuman görevi görmedi, resmen cerrahi bir ameliyat gerçekleştirdi. Takımın tüm omurgasını -pozitif- anlamda aktif hale getiren oyuncu oldu. Statik oyunu hareketlendirdi, dikine oyunun da mimarlarından oldu. 2+1 oyun kurulumunda yer alıyor, takımın baskı rolünde sürgü görevi görüyor, ikinci bölgede kendi krallığını kuruyor.  Bazı periyotlarda performansı sekteye uğrasa bile bu standartının altına düşmüyor. Bu paraya bu karakter, bu performans...

Damar Yolu 

Galatasaray'ın tıpkı 6 numarası gibi sol bek kısmında da bir şikayeti olduğu açık. Riera'dan sonra bazı oyuncular ufak ufak hareketlense dahi istenileni veremedi. Burada oyuncuların denkleme giremediğini düşünmek elbette en basit kaçış yolu olacaktır. Fakat, burada herkesten biraz farklı düşünüyorum ve Galatasaray'ın o bölge için fazla oyuncu 'tükettiğini' düşünüyorum. Çok fazla deneme yapıldı, ama bir çoğu deneyelim mottosuyla alınmadı. Bu oyuncuların bir şekilde kurguya dahil edilmesi gerekirdi. Köhn, Angelino, Kazımcan, Aurier, Dubois, Adekugbe, Emre Taşdemir, Aanholt... Liste uzar gider. Galatasaray'da çılgınca bir bek tüketimi mevcut. Burada damar yolları tıkanık-idi. Kurguya dahil olan yeni oyuncu İsmail Jakobs iyi bir grafik çiziyor. Sahadaki özgüvenli duruşu benim bu argümanımın altını doldurmama yardımcı oluyor.

Golcü

Sarı-kırmızılı ekipte Yunus Akgün'ün ana plana dahil olması takımın dinamizmini yukarıya çekti. Sadece bir çizgi oyuncusu olmaktan da çıktı Yunus. Üçüncü bölgedeki rakibin bıraktığı boş hatları doldurarak rakip defansı çalkayabiliyor. Bu da dolaylı yoldan diğer oyuncular için konfor alanı açılması demek. Jakobs'un Yunus ile kimyasının her maç daha iyiye gittiğini de görüyoruz. Geçen sezon Zaha ile sol tarafta işler pek yürümüyordu, durağanlaşıyordu. Ki Zaha kumaşının yansıması bu olmamalıydı o ayrı bir mevzu...

Yunus'un etkisi, sağ tarafta Barış'ın mevcutta bulunan enerjisi ile birlikte Osimhen'in de ofansif aklıyla gelen eforu birleşti. Ortaya ısıran takım görüntüsü çıktı. Osimhen'e yapılan servislerin çoğuna Osimhen temas etti. Düzgün gelen servisleri daha net değerlendirecektir. Lakin, kenardan oyuna giren Icardi, ayağına gelen servisi 'nimet' gibi gördü ve golcü vuruşu ile taçlandırdı.