Eski Milli futbolcu ve teknik direktör Emre Belözoğlu, Kafa Sports'a açıklamalarda bulundu. Gündem üzerinde konuşan Belözoğlu, Fenerbahçe'nin "3 Temmuz" davası hakkında, "Çok sıkıntılıydı, cefası bizimdi ama sonra sefasını birileri sürdü" ifadelerini kullandı.

Belözoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Inter o dönem Okan ağabeyi de izledi beni de izledi. Aslında Okan ağabeyin transferi biraz sonradan gelişti. Beni 1 sene izlediler, Okan ağabeyi 2 maç izleyip 'Emre'den daha iyi oyuncu bulduk' demişler. O benimle beraber 2 sene kaldı, sonra Beşiktaş'a döndü. Benden ondan sonra 1.5 sene daha kaldım Inter'de. Inter transferi süreci bizim için çok zorlayıcı olmuştu o dönemde. Galatasaray'da kalabilirdik o dönemde ama Avrupa'daki başarılardan sonra çok ciddi teklifler geliyordu. Yöneticiler özelinde değerlendirmek istemiyorum ama onlar çok isteseydi biz Galatasaray'da kalırdık o dönem."

Hamit Altıntop'tan, Semih Kılıçsoy açıklaması: "Gelişimini akışına bırakın" Hamit Altıntop'tan, Semih Kılıçsoy açıklaması: "Gelişimini akışına bırakın"

Yan yana oynadığım en iyi oyuncu Ronaldo, Türkiye'de ise Hagi. O kadro (1999-2000) Türkiye'nin görmüş olduğu en iyi kadro olabilir."

"3 Temmuz dönemini yaşadığım için kendimi hep değerli hissettim. Bazen insanlar unutabiliyorlar, belki de Allah'ın insana verdiği en büyük nimettir unutmak. 3 Temmuz; Fenerbahçe'nin, koca çınarın en zor dönemlerinden biriydi. Belki de en zoruydu. O dönemde bayrak tutan kişi (Aykut Kocaman) ve bayrağı tutmasına yardımcı olan oyuncular arkasında. Bu fotoğrafı çok önemli buluyorum. Yönetici büyüklerimizi, Aziz Yıldırım'ı ziyaret sonrası bu, cezaevi çıkışı... Çok sıkıntılıydı, cefası bizimdi ama sonra sefasını birileri sürdü. Herkes kendine bir pay çıkardı. Ben o iş olduğunda, Fenerbahçe'ye bu büyük operasyon yapıldığında orada futbolcuydum. Çok büyük acılar çektik."

"Futbol dünyasının hiç samimi olduğunu düşünmüyorum. Başkanların, yöneticilerin, medya mensuplarının, bazı oyuncu arkadaşlarımızın, teknik adamların..."

"2010-11'deki takım çok iyi bir takımdı. Şampiyonluğu son ana kadar kovaladı ve kazandı o takım. Her şampiyonluk anasının ak sütü gibi helaldir her takıma, her futbolcuya. Ben Türkiye'de ayrışmanın çok rahatsız edici boyutlara ulaşmasına vesile olan bir süreç olduğunu düşünüyorum bu sürecin. 2010-11 senesinin takımı, sonrasında inşa edilecek takım ile Avrupa'da da çok büyük başarılar elde edebilirdi. Şampiyon olduğumuz Sivas maçı bile çok zor bir maçtı. İnsanlar yorumlarken bazen gördüğü üzerinden değerlendiriyor. Herkes çok iyi futbolcu olduğunu düşünüyor. Bizim mesleğin çok kolay zannedildiği bir durum var, bu çok rahatsız edici bir şey. Herkes üst seviyede futbol oynayamaz."

Editör: Alihan Çelik