Beşiktaş'ın eski başkanı Fikret Orman, Sports Digitale Youtube Kanalı'nda önemli açıklamalar yaptı. İşte Orman'ın sözleri...
 

Beşiktaş'ın eski başkanı Fikret Orman, Sports Digitale Youtube Kanalı'nda önemli açıklamalar yaptı. İşte Orman'ın sözleri...
 

"ÜZÜNTÜM GEÇTİ DİYEMEM"
"Beşiktaş'a bir kırgınlığınız vardı, geçti mi o?"

"Çok üzüldüm. Üzüntüm çok da geçti diyemem. Ben Beşiktaş'a geldiğim gün şartlar belli, o dönemde kimse yoktu aday. Amacım kimseyi aşağıya çekmek falan değil, kamuoyunu dolduran adaylardan bahsediyorum, yoktu. Ben ne halde gelip, Beşiktaş'ı nerelere getirdiğimi çok iyi biliyorum. Bunlar kendiliğinden oldu sanıyorlarsa, yapsınlar da herkes bir görsün. Yapılan işler, başarılar, marka değeri, kulübün havası... Bir maç oynanıyor, hep beraber yaşadık o günleri. Yüzde 90 dolulukla oynanan bir stadyum. Biz o günün değerlerine göre çok yüksek fiyatla VIP'ten bilet satıyorduk. O haldeyken Beşiktaş inanılmaz derece yanlış yönlendirilerek, sadece şahsi egolar yüzünden 3, 4, 5, 6. şampiyonluklara giden, ligi domine eden bir kulüp haline gelecekken, tam anlamıyla bir kumpas operasyonuyla bizi çok kötü bir yere getirdiler. Ben çok üzüldüm. 2-3 üzgünlüğüm var. Bir tanesi bunları yapanları tanıyor ve benimle çalışıyor olması. Bunlar bir parçası, bütünü değil ama bir parçası. İkincisi de Beşiktaş camiasının, sigarasını yaktı herkes seyretti. Şimdi seçim var, toplantı yapılıyor. Bize bunlar yapılırken, kimse yoktu. Toplantı yapıldığını da görmedim. Ben il il gezdim, "Sahip çıkın başkanınıza" diye. Ortaya şu çıktı, bu yapılanların hepsinin bir kumpas olduğu ve bunu yapanların hiçbir becerisinin olmadığı ortaya çıktı. Bu benim içimdeki kırgınlığı ortadan kaldırdı mı, kaldırmadı. Ama ben çok eski Beşiktaşlıyım, hayatım bu kulübün içinde geçti. O yüzden Beşiktaş'a kırınılmaz. Ama biraz zaman iyi gelecek diye düşünüyorum. Ben de o zaman içerisindeyim. Bu süreç içerisinde kendimle, işlerimle, çocuklarıma ilgilenme fırsatı buldum. Bu yapılan dedikodular falan kurtulduk. Biz de normal hayatımıza döndük. Huzurlu, iyi bir süreç yaşıyorum kendi açımdan."


"TARAFTARLARIN MESAJLARI"
Taraftarların özlem mesajları

"Ben, 2019 Ekim'inde bıraktım, 4 yıl önce. Bıraktığım süreçten itibaren, hiçbir gün bir terbiyesizlikle karşı karşıya gelmedim. Sokakta yürüyorum, gelen insanların hepsi fotoğraf çektirmeye geliyorum. Hiçbir terbiyesizlikle karşılaşmadım. Methiyelerle karşı karşıya kaldım. Benim yaşadıklarımın çoğu zaten sosyal medyayla yönetilen bir şeydi. Kandırılan birçok insan da gerçekleri görüyor. Bazen içimdeki kırgınlıklar ortaya çıkıyor ama yine herkese teşekkürler."

Ahmet Nur Çebi'nin kendisi hakkındaki açıklamaları

"Ben bir defa bir televizyon programı yaptım. O televizyon programı yaptığım arkadaşlar, kendileri de dahil olmak üzere tesislere giriş yasak durumunda kaldılar. İkinci yaptığım programda, istifa etmeden evvel, Avrupa maçında 3-2 yenildiğimiz maçtan evvelki gün yapılan röportaj. Onlar pazar günü yayınladılar. Onun haricinde ben bir yerde röportaj yapmadım. Neden yapma ihtiyacım duydum bu röportajları çünkü sistematik olarak beni bir yalanı, iftiranın, algının içine attılar. Bunlar şimdi ortaya çıkıyor. Hep masumu oynayan bir yapı. Ben Fikret Orman'a hırsız demedim diyor. Hasan Arat'la konuşmasında ama hırsızlardan hesap sor dedi diyor. Onun aklı yetmez benim aklıma. Mesele diyor ki, "2 milyon dolar almışım Beşiktaş'tan, hırsızlık mı yaptım ben" diyor. O bir algı. O şimdi algıyla, 102 milyon euro Allah Allah..."

"HAYATLARININ DAVASINI AÇACAĞIM"
"Ortada bir rapor yapıldı. Ben o rapor Beşiktaş'a kaç kere geldi, kaç kere gitti biliyorum. O raporların nasıl yapıldığını da biliyorum. Bu davalar bitsin KPMG'ye hayatlarının en büyük davasını açacağım. Nasıl yapıldığını da biliyorum, sorular sormuşlar, sorular sordukları kişi kim, parayla oynatılan bir müsvedde, ismini anmayayım. İkincisi Beşiktaş'la davası olan kişiler, üçüncüsü benden nefret edenler. 102 milyon euro algı, 102 milyon euro... Beşiktaş'ta 120 euro, 102 milyon doları değil, 102 euro'yu bir yerden bir yere versen, 102 bin kişiden dinlersin. Bunlar haksız iftira olarak rahmetli Şafağa da bana da yapılanların ne olduğunu biliyorlar. Hep iftira. Beşiktaş bir maç kaybediyor, yandık diyorum. Ver bir tane yalan bilgi kumpasçıya, kumpasçının anonsçusu var bir tane tek işi var; ben. Maça gelmez, yazı yazmaz, hiçbir şey yapmaz. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz, bir tane işi var. Fikret Orman'la ilgili haber yapmak gerekli olan kişiye gönderiyorlar, o da yayıyor. Aradan zaman geçiyor bir daha Beşiktaş kaybetsin, yandık yarın yine bir şey çıkacak diyorum. Hep algı. Algılarla bizi öyle bir yere getirdi ki Çebi, artık Çebi demeyeyim, Ahmet! Artık Beşiktaş başkanı falan değil, pazar günü yolcu abbas! Öyle bir yere getirdi ki, hep millete onu empoze ediyor, "Ben demedim, ben dosyayı yaptırmadım, ben davayı açmadım" diyor. Hep mağdur! Zavallı ya, mağdur! O yapmadı! Hiçbir şeyi o yapmıyor, peki kim yaptı? Davayı kim açtı, bir hukuk bürosu açtı, hukuk bürosuna yetkiyi kim verdi? Sen KPMG'ye rapordaki yazılan bilgileri veren sen, o adamlara sordurtan sen! Yok öyle olmadı, adamlar yolda geçiyordu, KPMG de yoldan çevirdi bunları, "Aa yolda geçerken bir adam buldum, bu nasıl oldu dedi, o da anlattı!" Bırakın ya bu işleri! Direkt kumpas kurdular. Ben bağırtmadım! Yer veriyorum, Uşak'a gittim ben, orada bir okul açılışı, orada çocukları getirip bağıttılar. Bağırtan bu! Yanındaki o genel sekreteriyle, oradaki dernekle birlikte, ben bilmiyor muyum bunları! Ben yapmadım, ben etmedim, kim yaptı bunu?"

"BİR TANE ÖRNEK VER!"
"Biz Ankara'da maç oynamadık mı, kombinesiyle gelen adamın, orada kombine geçmiyor, gelen adama bizim Ahmet Ateş bilet veriyor, onlarla giriyor. 5 milyon dolar Beşiktaş'a oradan zarar ettirdik. Localarda 2 kişi ayakta bilet satmışız, 6 milyon dolar da oradan zarar ettirdik. Oradan 3 milyon, buradan 2 milyon... Böyle bir 102 milyon euro. Çin de var orada. Ben o Çin'den sponsorluk yapmak için, Almanya'ya gittim toplantıya, geldim Çin'de buluştum. Ben Çin'e takımla gitmedim. Biz önce Şanghay gittik. Hatta Erdal Bey de vardı. Bizi dava ediyorlar ya! O kamptaki görüntüler, Erdal Torunoğulları yanımda. Oradaki görüşmeleri yapmışım, televizyonda anlattım. Dünya kulübü olacaksın, Bayern Münih, Arsenal gidiyor, herkes giderken biz gittik bir tane de oradan yapıştıralım. Sonucunda 11 tane dava geldi. Şimdi diyor ki, "Fikret Orman, Hasan Arat'la birlikte bana operasyon yaptı" diyor. Nasıl operasyon yapıldı? Ben birisine telefonla açayım siz duyarsınız, ben birisini yönlendireyim siz bilirsiniz. 2 tane değil ya, bir tane hesap, benim yönlendirdiğimi söyleyen bir tane hesap söyleyin. Var mı öyle bir hesap! Sen benim yaptığımı boşver, biz gelelim senin yaptığına. İsim isim gidelim; Online Kartal, Kapalı'nın Sesi, Beşiktaş Online, Beşiktaş Donanması, Beşiktaş Davası, Karaduvar, Proseför bilmem ne... Ben bunların hiçbirisini bilmem, bizim çocuklar bunlar onların yönlendirdiği diyor. Diyorum ki, bir tane hesap söyleyeceksin. Olay Beşiktaş, Profesör BJK falan bir tane hesap söyleyeceksin. Diyeceksin ki, bunlar senin yönlendirdiğin hesaplar! Çok basit!"

Emre Kocadağ: "Yapı falan kalmadı ortada" Emre Kocadağ: "Yapı falan kalmadı ortada"

"NASIL KUMPAS KURMUŞUZ!"
"İki taraftar, diyeceksin ki, senin X taraftar grubuyla tanışıklığın var, dolaylı da kabulüm, bak ben değil, benim adıma bir başkası gitti konuştu desinler, yüzleşmek kaydıyla, iftira atmak kaydıyla değil, yüz yüze! Diyeceksin ki, bana şu kötülüğü yaptın! Ben adama ne operasyonu yapmışım? "Fikret Orman altımı oydu" diyor, kendi yaptığını bana anlatıyor. Hasan Arat'la birlikte diyor, Hasan Arat'la ben son 10 senede iki sefer telefonda konuştum. İkisi de yakın seferde. Televizyona çıkma sebebim, adam bizi hırsız yaptı ya! Her yerde algılar, hırsızlardan hesap sor! Benim çocuk çoluğum yok mu, sen onlara amcanızım dedin ya! Biz sana ağabey dedik! Sen gittin sadece bir koltuk için olmadığın bir şeyi milleti pazarladın! Hasan Arat'la iki kere telefonda konuştum. Hasan Bey beni aradı, büyük nezaket gösterdi. "Ben böyle bir kelime etmedim" dedi. Benim de çocuklarım var, sizin çocuklarınızla ben karşı karşıya geldim, birlikte yemek yedik, 10 sene öncesinden bahsediyor. Ben asla böyle bir şey söylemedim dedi. Bunu da çıkıp söyleyeceğim dedi. Zaten camia başkanlığı yapan adam, toparlayıcı olur dedim. Camia başkanlığı yapan adam, her lafı duymaz. Camia başkanlığı yapan adam, gazeteci kimi takip ediyor, kimi tweet atmışa bakmaz! Hasan Arat'la ikinci konuşmam, onu da söyleyeyim. Benim kızım var, büyük kızım, otelde çalışıyor. Hasan Bey de orada lansman yapmış. Baba, "Selam versem" dedi. Git selam ver, çok hoşuna gider dedim. Hasan Bey'e kendim ve ailem adına teşekkür ediyorum. Kızıma sarılmış, hatta bir gün sonra doğum günüydü. Çiçek yollamış. 10 sene içinde iki defa görüşmem oldu Hasan Bey'le. Ne bir şey konuştuk ne adaylık için destek istedi, nasıl biz kumpas kurmuşuz!"

"EN BÜYÜK HAYRANLIĞI BEN!"
"Camiayı karıştırdı diyor, diyecek ki bizi aradı, bize karşı yönlendirdi, somut! Taraftar, ben oraya gittim bana küfür ettirdiler diyorum, şunu yaptık diyecek ya! Bir tane diyecek, yok çünkü iftira atıyor. Hayattaki en büyük hayranlığı ben. Adam geliyor benden bahsediyor, gidiyor benden bahsediyor. Millet bıktı ya! Konuşmalarına bakın, beni taklit ediyor. Gittiklere yere bakın, hep benim gittiğim yerler. Denk geldik, konuşmadık. Bana kumpas kuranla konuşur muyum ben? Ne kişisel davam olacak!"

"NE MEZARIMA NE MEZARINA!"
"Fikret Orman'la aramızda 1-2 özel mesele var onları açıklamak istemiyorum. Bazı yerlerde haddini aşmıştır" dedi sizin için"

"Fikret Orman'la Beşiktaş başkanlığım bittikten sonra özel bir hesaplaşma durumum var" dedi bir de"

"Hayırdır, mafyalığa mı soyunmuş! Ne yaptıracak beni vurdurtacak mı! Benim ne mezarıma ne mezarına! Hiçbir şekilde onunla bir araya gelmem, aynı ortamda bulunmam bile söz konusu değil. Benim onunla konuşacağım yer Sırat Köprüsü'nde, Allah'a hesap verilirken!"

"HAYALET DEME SEBEBİM..."
"Anlattıkları konulara bakın, Demba Ba'yı sattım. Sen kendin başkanlık yaptın, kendi başkanlığında kimi sattın, onu anlatsana. Demba Ba transferinde ben bulundum. Ben hiçbir zaman Ahmet Nur Çebi'yi benle birlikte kötü demedim ki, hep sahip çıktım. Benim ona hayalet deme sebebim, bana attığı iftiralarda hiçbir şeyden haberim yok demesi. Demba Ba'nın transferinde ben Chelsea kulübünde şahsi kefalet verdim. Onu yapmasam nasıl alacaktı Beşiktaş o gün? İmza attım, kayıtlarda var. Demba Ba transferinde şahsi kefalet imzası vermesem nasıl alınıyordu?"


"BÜTÜN MEVZUSU FİKRET ORMAN"
"Bütün mevzusu Fikret Orman. Geldi Fikret Orman, gitti Fikret Orman. Dünya tarihinde, bir başkan bırakmış, ikinci başkanın bu kadar uğraşıtığı bir şey olabilir mi? Hiç gördünüz mü? Adam diyor ki, benimle ilgili konuştu diyor. Benim konuşmamam lazımdı, evet. "

"HAYATI İFTİRA ÜZERİNE"
"Taraftara diyor ki, sosyal medyada benimle ilgili konuşanları ömür boyu takip edeceğim diyor, tehdit ediyor, bana yaptığı gibi. Hesaplaşacağız diyor, ne yapacaksın, beni vuracak mısın, vurduracak mısın? Ne yapacaksın? Görüşecekmiş, senin çapın benimle görüşmeye yeter mi? Hayatı iftira üzerine, verdiği tüm örnekler benimle ilgili!"

"NET KONUŞ YA!"
"Son görüşmesi ne, son konuşması ne, 45 gün sonra! Hayalet diyorum ya, ben konuştuktan 45 gün sonra, niye, mağduru oynayacak! "Bana kumpas kurdular, mağdur oldum" ben, net konuş ya! Bak ben isim isim veriyorum, sen de bir tane isim ver, bir kişi göster! Böyle yalancılık, iftira olur mu?"

BEŞİKTAŞ'TA SEÇİM SÜRECİ
"2025'te aday mı, yerini bulsun yüzde bir milyon aday olur! Allah bu iki başkan adayının yardımcısı olsun. Hasan Arat'la olan diyaloğumu anlattım, iki defa konuştum diye. Serdal Adalı da benim yakın arkadaşım. Benim asla kimseyi başkan adayı çıkartma gibi bir durumum yok. Ben Beşiktaş'ın bir büyüğüyüm, bana yakışmaz. Serdal Adalı, ben kimsenin devamı değilim dedi. Hasan Arat'la ilgili de kimseyi yönlendirmem. Hasan Arat'la ilgili de herkese başarılar diliyorum. Bu hafta seçime giden Beşiktaş'ta bir tarafa yönlendirmek ne bana ne de Beşiktaşlılığıma yakışır. Ben yurt dışında işlerim var. Ayın 15'i gibi gelirim. Mali genel kurulda da, seçimde de olmayacağım. Oy da kullanmayacağım. Kimseyi yönlendirmem. Benim kimseye desteğim yok. İki tane birbirini seven, birbirini çok iyi tanıyan insanlar. Ben Serdal Adalı ile seçime girdim. Hasan Bey, Serdal Adalı'yı destekledi. Olabilir mi, olabilir. Serdal Adalı, Ahmet Nur Çebi ile seçime girdi. Benim tahminim Serdal Adalı'yı desteklemiştir. Camia içerisinde olan şeyler var. Ben bunların hiçbirinin bir tarafından değilim. Ben kimseyi ne desteklerim ne de bir yere sokarım. Seçim süreci, matruşka falan hiç hoi değil. Onunla ilgili çok konuşmamayım. Günü geldiği zaman konuşurum"

Beşiktaş başkanlık defteri sizin açınızdan kapandı mı?

"Beşiktaş bir defter değil, kapanmaz. Beşiktaş bir aşk. Bir tane marş söylesin! (Ahmet Nur Çebi'ye) Bir tane marş! Böyle Beşiktaş kalben hissedilir. Ben çocukluğumdan beri hep öyle geldim. Ben arabada giderken bile moralim düzelsin diye açıyorum. Benim Beşiktaş'a olan aşkım, mezarımda bitecek bir şey. Şu anda Beşiktaş'ın bana ihtiyacı yok. Beşiktaş'ı iyi yönetecek başkana ihtiyacı var. 2 tane düzgün başkan adayımız var. Onlar kendi içerisinde mücadele edecekler."

"KONUŞMA NEDENİM KUMPASÇILIĞI"
"Beşiktaş'a başkanlığı kazanmış bir başkan, eski başkana kumpas kurmaya devam eder mi! Benim konuşma nedenim bunun kumpasçılığı! Yoksa, şimdi kim kazanırsa kazansın biz destek olacağız ona. Benim adaylığıma gelecek olursak, Beşiktaş'ın bana ihtiyacı olursa, ben onu görürsem tabii ki olurum. Beşiktaş'ta 2012'de bana ihtiyacı vardı. Onun için oldum."

"BANA YAPAMAZLAR!"
Sizin döneminizde TFF başkanı yanınızda o tavrı sergilese ne yapardınız?

"Benim başkanlık dönemimde, bir futbol federasyonu başkanı o tavrı benim yanımda asla sergilemez. Ben ona, öyle bir duruma bırakmam o da bana onu yapamacağını bilir. Öyle bir olay, benim başkan olduğum yerde olmaz. Mümkün değil. Onun için ne yapardın diye bir cevap vermeyeyim. Mehmet Büyükekşi'yi ben Gaziantep başkanlığından tanırım. Benim olduğum yerde öyle bir şey asla yapmaz. Ama şu da bir gerçek, federasyon başkanı maça geliyor. Maça geldiği gün, kulüp başkanı amigolarla toplantı yapıyor. Kulüp başkanı, amigolarla ne toplantısı yapıyor? Hiç duydunuz mu benim amigolarla toplantı yaptığımı? Olabilir mi böyle bir şey, olamaz. Dünyada olabilir mi, olamaz. Beşiktaş'ta da olamaz. Federasyon başkanının geldiği gün, sen toplantı yapıyorsun. Hiçbir dememişsindir, öyle kabul edelim. Algın o değil. Sen oradaki ortamı gördüğün zaman, başkan gelme dersin. Geliyorsa, yukarıda locada izletirsin. Onu yönetirsin. Benim olduğum yerde öyle bir şey olmaz. Mehmet Büyükekşi, bana öyle bir şey yapmaz, yapamaz zaten asla da yapmaz. Bu kadar net söyülyorum."

Editör: Arda Erden