Hürriyet Gazetesi'nden Mehmet Arslan, Aydınus ile arasında geçen görüşmeyi aktarırken Aydınus'un köşe yazısı yazmak istemediğini ve şu ifadeleri kullandığını belirtti; "Aman ağabey yapma. Çok kızgınım. Televizyondan da aradılar. Ama dedim. Vallahi çok doluyum kanal kapanır. Ben biraz sakinleşeyim."
İşte Fırat Aydınus'un, saldırı hakkındaki görüşleri;
SORU: "Halil Umut Meler gibi ülkenin 1 numaralı FIFA hakemi o an ne hissetmiştir?"
"Şaşkınlık... Bu nasıl olabilir, bir başkan hakeme nasıl yumruk atabilir şaşkınlığı. Görüntülere dikkatli bakın, Halil Umut Meler'in yumruktan sonraki yüz ifadesine bakın. İmkansızı yaşamış gibi.. O an ne kadar yalnız olduğunu hissettiği an. Yapayalnız.
SORU: Tepki gösteremez miydi?
"Hayır abi hayır.. O andan sonra yani yere düştüğünde aldığı pozisyona bakar mısın! İnsanın en savunmasız anı cenin pozisyonudur. Halil bu pozisyonu alıp gelecek saldırılara karşı kendini korumaya çalışıyor. Elleriyle yüzünü ve bedenini koruyor. O kadar şaşkın ki..."
"O HAREKET 'BİTTİ' DEMEK"
"Sahadan çıkarken elleriyle bir işaret veriyor. O hareket, bitti hareketi. Çünkü tribünde o yumruğu destekleyenler var. Onlara o hareket. "Eyvallah" diyor onlara. Ben o dili anlıyorum. Siz bu ülkenin bir numaralı hakemine bu saldırıyı destekliyor musunuz? Ben de bırakıyorum. O hareketler bıraktığının işaretiydi."
"ASIL TRAVMA AMBULANSTA BAŞLAR'
"Uzay boşluğunda bir astronot düşün. Soyunma odasına giden o koridor bir hakem için uzay boşluğudur. Boşlukta yürüyor gibi hissedersiniz kendinizi. Soyunma odasına girerseniz. O an hala o boşluk duygusu devam eder. Maçta bir hata yaparsın, maçın heyecanıyla o pozisyonu hatırlayamazsın bile. Gözleriniz boş bakar. O an yumruğu kimin attığını hatırlamaz bile. Buz tedavisi, yardımcılar ve emniyet güçleriyle konuşmalardan sonra bir kalp kırgınlığı gelir oturur içinize. Ama asıl travma ambulansta başlar. 'Kalp kırgınlığı, değer miydi, bunu hak ettim mi?' bu gibi düşünceler cirit atar zihninizde. Sürekli kendinizi sorgularsanız, acaba ben mi bir hata yaptım diye. O anı ve maçı kafanızda canlandırır durursunuz. Yumruk anı sürekli gözünüzün önüne gelir."
"DEVLET, ONA SAHİP ÇIKTI"
Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve bakanların tepkileri çok önemli. Türkiye'de hakemler yalnız olmadıklarını devletin bu reaksiyonu ile hissettiler. O tepkiler, hakemin ne kadar saygın bir figür olduğunu gösterdi. Bırakma kararı, kamuoyunun büyük reaksiyonu üzerinizde olumlu etki bırakmaya başlar.
"BIRAKIRSA 'YUMRUK' KAZANIR"
"O yumruk yüzünden bırakmak, yenilgiyi kabul etmek gibidir. Yumruk kazanmış olur. Zamanla daha sakin düşünmeye başlarsınız. Ama travmanın izlerini asla tamamen silemezsiniz."
"8 MART'IN BÖLDÜĞÜ HAKEMLER BİRLEŞTİ"
"Bu çok önemli. Farklı şehirlerde yaşayan, olay olduğu an, hastanede, iş yerinde, evinde olan hakemler ertesi gün tüm işlerini bırakıp arkadaşlarının yanında yer aldı. Hakemler inanılmaz bir dayanışma gösterdi. Türkiye'de belki de ilk kez hakemler kendilerini değerli hissetti. Bu çok önemli. Çünkü 8 Mart kararlarının aktörlerinin böldüğü hakem camiası Halil Umut Meler olayı ile birleşme şansı elde etti.
Hakemi sevin sevmeyin, eleştirinin başka, şiddetin başka şey olduğunun farkına vardı kamuoyu. Hakemler iyi değil, kötü diyenler bile şiddete karşı çıktı."