Futbol dünyasında son dönemde artan maç yoğunluğu, yalnızca kulüp takımlarını değil, oyuncuları, teknik ekipleri hatta taraftarları bile giderek daha fazla rahatsız ediyor.
UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, bu eleştiriler karşısında "Daha az maç oynarsanız, maaşlar düşer. Asıl şikâyet etmesi gereken, fabrikada ayda 1,000 Euro kazanan işçiler," diyerek futbolcuların bu taleplerini küçümseyen çarpıcı bir açıklama yaptı.
Artan maç sayısı, futbolcuların sadece fiziksel değil, mental sağlığını da tehdit ediyor. Takımların başarı odaklı yaklaşımları, oyuncuların üzerinde sezon boyunca bir baskı yaratıyor ve bir noktadan sonra futbolcular ya sakatlanıyor ya da zihnen iflas ediyor.
Geçtiğimiz günlerde de 2024 Ballon d’Or ödülünün sahibi Rodri, Ceferin’in açıklamalarına karşı çıkacak şekilde, bu denli yoğun futbol fikstürlerinin sonucu olarak kalitesiz futbol ve fiziksel yorgunlukların kaçınılmaz olduğunu belirtti. "Yılda 40-50 maç oynamak oyuncular için optimal sayıdır, bundan daha fazlası bir futbolcunun formda kalmasını imkânsız kılar hatta (kendisinin de yakın zamanda yaşadığı gibi) ağır sakatlıklara da yol açabilir," diyen Rodri, bu sezon 70-80 maça çıkma durumunun oyuncular üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Rodri, kaliteli futbol oynamanın ön koşulunun yeterli dinlenme olduğunu savunarak, “İnsanlar iyi futbol görmek istiyorsa, futbolcuların dinlenmesine müsaade etmeniz gerekir,” dedi.
Ceferin’in açıklamalarına ve artan oyuncu tepkilerine baktığımız zaman daha büyük bir sorunun eşiğinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Rodri’nin belirttiği gibi, yoğun maç takvimine karşı çıkan oyuncuların sayısı artarsa artık grev gibi radikal adımların gündeme gelmesine yol açabilir.
Şu bir gerçek ki futbolun finansal dinamikleri ve ticari çıkarları, her zaman oyuncuların sağlığının önünde olmuştur. Futbolcular diğer mesleklerle karşılaştırdığımız zaman çok daha fazla kazanıyorlar diye bu denli kötü şartlara mahkûm edilmemelidir. Ceferin "Fabrika işçilerinin maaşları düşük" demeciyle futbolcuları küçümseyen bir tavır takınmak yerine futbolcuların şikayetlerine kulak vermeli.
Futbolun gelir odaklı yapısının ne kadar katı olduğu hepimizin malumu. Ama bir futbolsever olarak benim beklentim futbolun geleceğinin sadece daha fazla para kazanmak odaklı bir sistemden ziyade, oyuncuların sağlıklı ve dinç bir şekilde sahada kalabileceği sağlıklı ve dengeli bir sistem üzerine kurulmasıdır.
Ceferin’in ya bu şekilde yoğun maç trafiği ile devam edersiniz ya da maaşlarınızda indirime gidersiniz önerisi günün sonunda protestoların yükselmesine yol açacak ve eğer UEFA ve FIFA, futbolcuların taleplerine kulak vermezse, bu sorun geçtiğimiz yıllarda NBA’de de şahit olduğumuz grevler gibi daha da büyük ölçekte hissedilecek gibi görünüyor.