Spordepor.com takipçileriyle ilk planda sezon sonuna kadar birlikteyiz. Sizlerle buluşma fırsatını bana veren kardeşlerime teşekkür ederim.
Peşrevi uzatmayayım. Bana dendi ki “ağabey G.Saray yazar mısın?” Yazmasına yazalım da “farklı olmalı” değil mi yazacaklarımız! Otoritelere göre G.Saray en az %51 şampiyon gibi duruyor. Olası şampiyonluğa takımı taşıyan birçok unsur var. Gelin sizi sezon başına götüreyim. Oradan bugünü mercek altına alalım. Hikaye, öykü, haber… Hepsi aşağıda…
Takımda Okan Buruk’un deneyimli oyuncular ile gençleri, dünya yıldızlarıyla yedekleri aynı hedef uğruna ortak hareket etmeleri konusunda aldığı yol epeyi konuşuluyor. Takımdaşlık duygusunun ne kadar önemli bir olgu olduğunu da ortaya koyuyor. Bunun nedenlerinin de sezon başındaki bazı gelişmelerden kaynaklandığı belirtiliyor.
Henüz Temmuz ayı… Takımın iki kaptanı Muslera ile Gomis, G.Saray futbol yönetimine başvuruyorlar. Başvuru sebebi prim sistemi… Yeni sezonda sistem birçok kulüpte olduğu gibi çalışacaktı, verilen karar o yöndeydi. Yani maç primlerinde ilk 11 oynayan %100, oyuna sonradan giren %50, kulübede olup oyuna giremeyen %25 prim alacaktı. Ancak iki deneyimli kaptan bu sisteme itiraz ederek daha adil bir dağıtım sistemi önerdiler.
Muslera ve Gomis “Biz yabancılar maaşımızı Euro cinsinden alıyoruz. Gecikse de pek kaybımız olmuyor. Olası anlaşmazlıklarda FIFA ve UEFA gibi çözümlerimiz de var. Ayrıca gelirimiz yüksek. Yerli oyuncuların bazılarında, hele de genç oyuncularda bu rakamlar alınmıyor. Gençlerde, yerlilerde maaşları çok düşük oyuncular var. Bu sebeple verilecek tüm galibiyet primlerini eşit olarak oyuncu sayısına bölelim. Yani kadroya giremeyen maaşı çok düşük gençler de primden faydalansınlar!” ifadelerinde bulunuyorlar.
Florya’da, kulübün futbol yönetimince memnuniyetle karşılanan bu öneri daha sonra yönetime çıkartılıyor ve yönetim de öneriyi aynı memnuniyetle kabul ediyor. Böylelikle sezon başından beri kaptanların isteğiyle G.Saray’da primler tüm oyunculara eşit olarak paylaştırılıyor.
Yani her şey üç direğin arasından topun geçmesi değil futbolda...