Aykut Kocaman’dan duymuştum. “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.”
20 Ocak 2023 günü Genel Yayın Yönetmeni olduğum Lig Radyo’nun internet sitesinde bir haber yayınladık. Haberde G.Saray’ın önceki teknik direktörü Torrent ve ekibine 2 milyon 634 bin lira tazminat ödeyeceği açıklanıyordu. Davanın CAS sürecinin devam ettiği de belirtilmekteydi. Habere kaynak ise Galatasaray’ın bir gece önce Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na gönderdiği finansal raporun 22. sayfasında yazan şu cümlelerdi…
“Eski bir profesyonel antrenör ve 4 (dört) yardımcısının, sözleşmelerinin haksız şekilde feshedildiği iddiasıyla FIFA nezdinde açtıkları dava neticesinde FIFA, toplamda 2.634.000,00 Avro’nun, ilgili vadelerden itibaren işleyecek olan yıllık %5 faiz ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir. Söz konusu karar Galatasaray Sportif tarafından CAS nezdinde temyiz edilmiş olup, CAS nezdinde yargılama devam etmektedir.”
Haber belgeli idi; belge de ne üretilmiş; ne de ele geçmiş belgeydi. Bizzat G.Saray’ın KAP’a verdiği resmi beyanın içinden alıntılanmıştı.
Haberi hazırladığım saatlerde tesadüf eseri Fenerbahçe de Bruma’nın zorunlu satın alma koşulunun yerine getirildiğini KAP’a bildirmişti. O gün hasta idim ve haberi evden hazırlarken sadece haberime konsantre olmuştum. Takdir edersiniz ki haberin belgesi, yazımı, editasyonu, siteye konması, servis edilmesi ve yayılması 1-2 saati buldu. O sırada da Fenerbahçe Bruma açıklamasını yapmış! Ne haberim ne ilgim var.
Tabii bu iki haber üst üste binince kerameti kendinden menkul twitter erbabı “benim bu haberi kasten ve F.Bahçe’nin yanlışını örtmek için yaptığımı iddia ederek bana Kadıköy Aparatı, whatsapp grubu operasyonucusu’ muamelesi yaptılar.
Fikri takip nedir, gazetecilik nasıl yapılır konularından bihaber oldukları için (aralarından meslektaşlarımın da bulunduğu birçok kişi) tüm Fenerbahçe muhabirleri reddederken Bruma’nın satın alma koşuluyla transfer edildiğini Türkiye’ye ilk benim duyurduğumu bilmiyorlardı.
19 Haziran 2022 Pazar günü TV NET’te yayınlanan 4X4 programında konuyla ilgili bilgiyi vermiştim. Daha Fenerbahçe medyasının haberi yoktu o haberden.
Hadi dersin ki twitter cehaletin yaygın olduğu bir yer…
Hadi dersin ki takım muhabirleri yönetimin ve taraftarın istemediği toplara pek girmiyorlar; onlar için her şey transfer…
Peki Torrent’e ödenecek tazminat konusunda en ufak bir suçu olmayan, aksine 2.6 milyon euroyu ödemek ve dolayısıyla harcama limitlerinden düşmek zorunda olan G.Saray yönetimine, daha doğrusu yönetici “Hukukçu Can Natan’a” ne demeli…
Ben bir şey demedim… Can Natan, aynı akşam A Spor’a çıktı… “ Futbol federasyonunun disiplin kurulunun adaletten uzak kararlarını tartışmak yerine gündemde olmayan bir konuyu gündeme taşımayı G.Saray lehine bir algı yönetimi olarak görüyoruz” dedi.
Lehine kelimesinin yanlış kullanımını bir kenara bırakıyorum bir hukukçu, medyanın gündemi nasıl belirleyebileceği konusunda hangi yetkiyle hüküm kurar? (Torrent haberi babalar gibi enikonu, belgeli haberdi.)
Yetinmiyor Can Natan devam ediyor… “geçen hafta Erden Timur, diğer altyapı yetkilileriyle yurtdışına giderken de bu algının oluşturulduğunu gördük”… Konuyla Torrent haberinin hiçbir ilgisi yokken…
Bereket ki “Torrent haberi, Bruma haberinin üzerini kapatmak için yapılmış” aculluğunda bulunmadı. Onu yapmak twitterdaki lüzumsuzlara düştü. Can bey o kadarını yapmadı.
Şimdi sonuç… Biz dedik ki Torrent parayı alacak ama dava CAS’ta! Ne zaman dedik? 20 Ocak 2023’te!
Torrent’e o para Haziran sonuna doğru bugünlerde ödendi. CAS’ta bu tip davaların alacaklı aleyhine sonuçlanma oranını ben söylersem ayıp olur; Hukukçu Can Natan’a sorarsanız yetkinliği ile yanıt verir. Yani ödeneceği belliydi.
Gazeteci hata da yapar. Her haberde Torrent haberi kadar sağlam kaynaklara dayandıramaya da bilir.
Yönetici de gaza gelir; sosyal medyanın gazını almak için idare-i maslahat yapar. Taraftarını meşguliyetle tedavi etme cihetine gidebilir.
Benim için sıkıcı olan şu ki… Konunun “muhatabı olmayan” yönetimin “hukukçu” üyesi hak yiyor; hakka giriyor. Belgeli, kulüp evrakından belgeli, bir haberi “algı oluşturuyorlar, alt metniyle koskoca spor kanalında anlatıyor.
Ben haberde analizde yorumda hata da yaptım. Yine yapacağım. Ama Can bey beni o akşamki bağlantıyla, taraftara şirin görünmek maksadıyla, twitter’ın önüne attı.
Bizim Isparta’da bir laf vardır; itin ayağını taştan mı sakıncez! Ben devam edeceğim. Belgeli haberi bulursam yapıştırırım. Habere muhatap tuttuğum takım olsa bile… Gerçeklerin huyunu bilerek!
İlgili link: https://www.ligradyo.com.tr/futbol/g-saraydan-torrente-2-6-milyon-euro-1079098