Hırs ve Ötesi: Rey Manaj’ın Hareketi

Futbol, yalnızca yeteneklerin değil, aynı zamanda psikolojik stratejilerin de ön planda olduğu bir oyun. Oyuncuların takım arkadaşlarını motive etmek için rakibe karşı sert müdahalelerde bulunması, özellikle büyük maçlarda sıkça gördüğümüz bir durum. Ancak bu sertliğin, “orantısız güç” boyutuna ulaşıp bir sakatlığa sebep olması hem oyuncunun kariyerine hem de futbolun ruhuna zarar verir.

Hırs ve Ötesi: Rey Manaj’ın Hareketi
Abone Ol

Profesyonel sporculuğun en önemli gerekliliklerinden biri bu tutkuyu kontrol edebilmek ve o hırsı centilmenlik sınırları içinde tutabilmektir. Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray-Sivasspor maçında yaşanan bir pozisyonda bu sınırların ne kadar aşılabileceğini ve sonuçlarının ne denli tehlikeli olabileceğini bir kez daha gördük.
Sivassporlu Ray Manaj’ın, Galatasaraylı Barış Alper Yılmaz’a yaptığı sert müdahale sonrası futbol dünyasında adeta yer yerinden oynadı. Barış Alper Yılmaz, bu pozisyondan sonra yerde uzun süre acı içinde kaldı ve sedye ile oyunu terk etmek zorunda kaldı. 

Benzer sertlikleri futbol tarihinde daha önce de maalesef sıkça gördük. Türkiye Süper Ligi’nde Felipe Melo, Diego Lugano, Pepe, Avrupa’da Roy Keane, Nigel De Jong, Gattuso hatta daha sonra aksiyon filmlerinin aranan aktörü olan Vinnie Jones gibi tabiri caizse “top geçer adam geçmez” kafa yapısındaki oyuncular son derece acımasız ve sert oyun tarzlarıyla rakiplerine üstünlük kurdular ancak aynı zamanda da oyunda kalabilecek şekilde bu tarzlarının ince çizgisini de bir şekilde korumayı bildiler. 

Takım sporu yapanlar çok iyi bilir; bazen oyuna yeteri kadar asılmayan takım arkadaşlarını hırslandırmak ve rakibin temposunu bozmak gibi psikolojik bir stratejinin parçası olarak gidip karşı takımın oyuncusuna sert bir faul yaparsın ve ortamın gerilimini artırıp kendi takım arkadaşlarının motivasyonunu yukarı çekersin. Ama Manaj’ın bu hareketi maçın 95. dakikasında yapılan ve artık bu saatten sonra son derece gereksiz bir şekilde yapılmış bir hareket. Ayrıca bir futbolcu durum ne olursa olsun futbolun oyun kurallarını ve centilmenlik ilkesini ihlal etmemelidir. 

Manaj sakatlamış olduğu Barış Alper’den her ne kadar centilmence özür dileyen bir mesaj da yayınlamış olsa da yapmış olduğu bu hareket asla kabul edilemez. Eğer profesyonel bir sporcuysan hırsını kontrol edebilmelisin. 

Barış Alper Yılmaz ve onun gibi potansiyel sahibi oyuncular yıllar boyunca bu tür sertliklerle mücadele etmek zorunda kaldılar ve bugün de hala mücadele etmeye devam ediyorlar. 

Her ne kadar futbolun fiziksel bir oyun olduğunu kabul ediyor olsak da oyuncuların sağlığı, her şeyin önündedir. Sert müdahalelerde bulunan bir futbolcu sorumluluk bilincine sahip olmalı ve yaptığı hareketlerle yalnızca rakibini değil, aynı zamanda bu işten hayatını kazanan bir meslektaşını da tehlikeye attığını unutmaması gerekir.

Galatasaray-Sivasspor maçında yaşanan bu olay, futbolun temel ilkelerini ve profesyonel futbolcuların sorumluluklarını hepimize yeniden hatırlatmış oldu. Tamam, sert oyun, takım arkadaşlarını ateşleyip onların mücadele ruhunu artırabilir, ancak orantısız bir güç kullanımı, futbolun izlenebilirliğine zarar verir. Şunu unutmamak gerekir ki hiç kimse (normal akıl sağlığına sahip) sakatlanan, sedye ile sahadan çıkarılan bir sporcunun acı içinde kıvranmasına şahit olmak için bu sporu takip etmiyor.

Sonuç olarak, futbol bir mücadele oyunudur ve sert oyun futbolun doğasında vardır, ancak bu sertlik asla rakibin sağlığını tehdit etmemelidir. Ray Manaj’ın Barış Alper’e yaptığı hareket, futbolcuların sahadaki fiziksel güçlerini ne kadar dikkatli kullanmaları gerektiğinin acı bir örneği olmuştur. Sertlik, motivasyon yaratabilir; ancak kontrolsüz hırs, futbolun ruhunu zedeler. Bir futbolcunun görevi hem takımını ileri taşımak hem de sahada saygı ve centilmenlik çerçevesinde oynamaktır. Bu dengeyi korumak, futbolcuların ve hakemlerin ortak sorumluluğudur.