Sergen Yalçın ne yapmıştı da ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Beşiktaş'ın başına geçmeye layık görülmüştü? Üstelik Beşiktaş yaptığı Sergen Yalçın seçmiyle son derece doğru karar vermiş ve bir şampiyonluk da yaşamıştı. Bu aslında teknik adam seçimi söz konusu olduğunda üzerine düşünülmesi gereken ve belki de kariyer dışında başka kriterlerin de olmasını gerektirecek ayrıntıyı görmemizi sağlayacak bir bakış açısı olabilir.
GUARDIOLA, LUIS HENRİQUE, XABİ ALONSO, VINCENT KOMPANY
Sergen Yalçın soruyu genişletmesi gerekirdi. Tarihin en başarılı takımı olarak görülen 2009-11 Barcelona'sını yaratan Pep Guardiola İspanyol devine teknik direktör olmak için ne yapmıştı? Sadece Barcelona'nın B takımı çalıştırmıştı. Peki 6 kupayı da kazanarak bir başka Barça efsanesi yaratan Luis Enrique ne yapmıştı? Celta Vigo ile 40 maça çıkıp maç başına 1.30 ortalama yakalamıştı sadece. Barça'da ise 2.40 maç başı puan ortalaması bir yana Messi-Suarez ve Neymar ile hem topa sahip olduğunda hem de geçişte üst düzey performans veren harika bir takım ortaya çıkarıp bir sezona tüm kupaları alarak rekor kırmıştı. Oysa Serie A'da Roma ile Avrupa'ya dahi gidememişti Celta Vigo öncesi. Xabi Alonso hiçbir takımda resmi olarak çalışmadığı halde Almanya'dan sürekli teklif alıyordu. Sociedad B Takımı ligden düşürdüğü sezon ise ısrarlara dayamayarak Leverkusen'in teklifini kabul edip Almanya'ya geldi ve 45 yıldır şampiyon olamayan takıma bir ilki yaşatarak tarihindeki ilk şampiyonluğu yenilgi yüzü görmeden kazanarak tarihe geçti. Tarihi başarı yakalayan Guardiola ve Xabi Alonso'nun geçmişte başardığı bir şey olmaması bir yana üst düzeyde ilk defa takım çalıştırıyor olmaları da unutulmasın. Bayern Münih gibi bir takım Jose Mourinho gibi kariyeri başarılarla ve kupalarla dolu bir teknik direktör boşta ve kendisini isterken tercihini Burnley'i küme düşürmüş olan Vincent Kompany'den yana kullanmasını nasıl açıklarız? Zinedine Zidane da ilk teknik direktörlük deneyimine eski takımı Real Madrid ile başarken 3 kez Şampiyonlar Ligi'ni üst üste kazanmasını nasıl açıklamalıyız?
Teknik direktör seçme kriterlerini yeniden düşünmemiz gerekmiyor mu?
Xabi Alonso Bayern Münih'te oynadı ve Lahm'ın hakkındaki demeci önemlidir "Benden bile daha iyi Almanca konuşuyor". Luis Enrique ve Guardiola içerisinde futbol oynadığı kulübe geldi. Zidane uzun yıllar oynayıp altyapısında da hatrı sayılı bir zaman geçirdikten sonra kültürüne hakim olduğu ülke ve takıma geldi. Tersten okumayı da yapabiliriz. Klopp "İspanyolca bilmiyorum" diyerek Real Madrid'in teklifini reddetti. Guardiola ve Ancelotti Almanca öğrenerek Bayern Münih'in başına geçti. Galli ya da İskoç teknik adamlar ada futbolunda tercih edilirken Güney Amerika'da başarı kazanmış olanlar İspanya'ya gitti benzer şekilde Avusturya ve isviçre'de başarı kazanmış her teknik direktör Almanya'ya geçerken. Roma'da başarısız olan Luis Enrique Barcelona'da şov yaparken İtalya Serie A'da ingilizce bilmeyen başarılı italyan hocaların hepsi Premier Lig'de çakıldı.
Teknik direktör söz konusu olduğunda "kaliteli ve donanımlı" olması kadar "doğru eşleşme" de önemli. Bir başka yerde başarı kazanmış Rijkaard, Aragones, Del Bosque, Prandelli, Tigana gibi isimler ligimizde yüzde 30 performans kaybıyla ancak verimli olabilir.. Werner Lorant'ın 1860 Münih efsanesi olup orada başarı kazanması sizde de başarılı olacağı anlamını taşımıyor. Eski futbolcu ise sadece o ülkenin kültürüne değil kulübün de kendisine has dinamiklerine hakim olması açısından önemli bir konu. Edin Terzic başka yerde başarılı olamayabilir ama Dortmund ile beraber Şampiyonlar ligi finali oynamasına engel değil.
Süper Ligi 2007 yılından bu yana yerli teknik adamların kazanmasını "tesadüf" ile açıklayabilir miyiz?
DENEYİM AVANTAJ MIDIR?
Dikkat ettiyseniz ilk defa üst düzey kulüp çalıştıran teknik adamların yakaladığı başarı tecrübe geldikçe artan bir ivmeye sahip olmuyor her zaman. Xabi Alonso bugün yakaladığı başarıyı aşabilir mi? Ya da Pep Guardiola kariyerinde 2009-11 Barcelona'sının üzerine çıkabilmiş midir? Fatih Terim gerek 1996 milli takım gerekse de 1996-2000 Galatasaray başarısının üzerine sonraki yıllarda çıkabilmiş midir? Genç yıllarda devrimci açılımlara sahip teknik direktörler zaman içerisinde daha başarılı hale geldiler mi? Zaman onlar lehine işleyen bir süreç mi oldu? İstisnalar elbette var ama büyük oranda teknik adamlar çok büyük başarılarını kariyerinin erken dönemlerinde elde ettiler. Belki de bu yüzden Zidane ilk üç yılına üç Şampiyonlar ligi kupası sığdırdı ya da Real Madrid, Barcelona, Dortmund, Leverkusen gibi Avrupa'nın en büyük organizasyonuna sahip irili ufaklı pek çok takım ilk teknik direktörlük deneyimi yaşayan pek çok futbolcuya bu şansı verdi ve vermeye devam ediyor.
Bayern Münih için bu yazın başında Vincent Kompany mi Jose Mourinho mu daha iyidir sorusuna verdiği cevabın arkasında yatan kriterleri anlarsak zaman,para ve başarı konusunda ihtimalimizi arttırabiliriz!