Ortada daha Iphone, Android telefonlar yok, LCD televizyonlar emekleme döneminde. Büyük ekran televizyonlarda tüplüler veda turlarını yaparken piyasasının kralı gerçek siyahı veren plazmalar. İşte o dergide Panasonic’in Viera serisi tanıtılırken editörün futbol aşkı depreşiyor. Basit bir çeviri yapmak varken fantaziye kaçıyor ve diyor ki “Adını Arsenal’in Fransız oyuncusundan alan…” Koskoca dergi bu, yanlış yazacak hali yok ya! Panasonic Vision-Era’yı Viera olarak sunmuş, o Fransız futbolcunun soyadı Viera değil Vieira… Son okumayı yayın yönetmeni de yapmamış belli.. Neyse plazmalar da gün geldi piyasadan silindi, Patrick Vieira büyük futbolcuydu, garip de bir ritüeli vardı. Formasının iki göğüs arası bölgesi sürekli ıslaktı. Ne yapıyorsa soyunma odasında yapıyor daha ilk dakikadan ter olmadığı belli olan ıslaklık dikkat çekiyordu. Yıllar sonra onu taklit edenler bundan güç sağlıyor dese de Fransız orta saha formasını Vicks sürüyor, bu da maç boyunca kokladığında nefes açıcı etki yaratıyordu.
Hollandalı orta saha Edgar Davids yaman futbolcuydu. Kariyerinin büyük bölümünde de akılda kalan görüntüsü kaynakçı gözlüğüne benzer bir gözlükle maça çıkmasıydı. Camları da renkli, Kartalkaya’da kışın taksan yadırganmayacak gözlüklerin rakibe ikili mücadelede zarar vereceğine dair kimsenin itirazı olmadı. Davids’in gözlerinden akut glokom rahatsızlığı vardı ve gözlükler olmadan futbol sahasına çıkması mümkün değildi.
Christian Eriksen’in kalp krizi geçirdiği Euro 2020’nin ardından Serie A’da futbol oynama yasağı alması ve Inter’den ayrılmasına neden olan ise vücudundaki Kardiyoverter Defibrilatör cihazıydı. İtalyan Futbol Federasyonu’na göre Danimarkalı yıldız bu şartlarda Serie A’da futbol oynayamazdı. Bu yasak onun İtalya’dan ayrılığını getirirken, Hakan Çalhanoğlu’na da Inter kapılarını açtı.
Memlekette gerçek futbolsever, Osimhen’in Napoli kariyerine aşina. Hangi maçta suratında kırıkların oluştuğunun, gözünü kaybetme tehlikesi yaşadığının, ameliyatta kaç çivi kaç platin takıldığının haberleri de arşivde. Osimhen’in iyileşme döneminde taktığı geniş maskeyi milli takımda kaybettikten sonra yeni yapılan maskesinin çok daha ufak ölçülerde olduğunu, tüy kadar hafif olma sebebinin ise üretildiği malzemenin DuPont markası tarafından 60 yıl önce patenti alınan karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan Kevlar olduğunu ve hatta maliyetinin 175 Euro olduğunu da ufak bir araştırmaya bulabilmek mümkün..
Memlekette spor gazeteciliğinin aklını kaybettiği son dönemde bu türden bilgiler satmaz. Maskenin keskin vidaları yetmediği iğne çivilerle dolu olduğunu, rakibi öldürecek darbeler için kullanıldığını yayan fantastik hikayeler ise alıcı bulurken, etkileşimi verenin de derdi Osimhen ve maskesi değil, yerine utandığı muhabirle çaktırmadan dalgasını geçmek…