Öncelikle sizi tanımayanlar için bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Arda Öcal - Toronto, Kanada'da doğdum ve büyüdüm ama annem ve babam Kocaeli’nden. Yaz aylarında Türkiye'yi ziyaret eder ve orayı çok severdim. Ben büyürken Kanada'da büyük bir Türk nüfusu yoktu, bu yüzden geçmişim ve kültürüm hakkında daha fazla şey öğrenmek hep güzel olmuştur. Özellikle babam kökleriyle çok gurur duyardı, Türk ordusunda görev yapmıştı. Bana her zaman “Oğlum, Türklüğünü sakın unutma” derdi. Ailemizde her zaman kültürümüzün ve inancımızın olumlu yönlerini kutlamaya ve beslemeye çalışırdık. Türk ve Müslüman olmak kesinlikle benim bir parçam. İşimle ve sözlerimle her ikisinin de pozitifliğini dünyaya taşımak için elimden geleni yapıyorum. Amacım, her zaman kapsayıcı ve pozitif olmak.

Spor gazeteciliğine nasıl adım attınız? ESPN'de çalışmaya nasıl başladınız?

Üniversite okurken okul gazetesi için yazdım ve kampüs radyosunda bir program yaptım. Mezun olduğumda bir ofiste işe girdim. Geceleri ve hafta sonları yerel televizyon kanalına gidip öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeye çalışıyordum çünkü televizyondan çok etkilenmiştim. Sonunda Pazar günleri sabah saat 3'te bültenleri sunduğum bir program yaptım. Umurumda değildi çünkü televizyondaydı! O günden sonra farklı kanallarda çalıştım ve 2016'da ESPN'deki ilk görevime kadar farklı büyük fırsatlar yakaladım.

Spor dünyasında birçok farklı branş var. NHL ve UFC sizin için neden daha önemli?

Büyürken hokeyi ve dövüş sporlarını çok severdim. İnsanlara her zaman sevdiğiniz şeyi yapmanız gerektiğini söylerim ve bunlar benim çocukluğumdaki iki tutkumdu. Dünyanın en tanınmış ve en uzun soluklu programlarından biri olan Sportscenter'ı sunarken tüm sporlardan bahsediyorum ama aynı zamanda haftalık bir UFC programı yapıyorum ve NHL yayınımızı sunuyorum. Oldukça da seviyorum.

Türkiye'deki sporu nasıl haberleştiriyorsunuz? Sonuçta ESPN gibi dev bir yerde çalışıyorsunuz.

Ne zaman Türkiye ile bir bağ olsa, küçük dahi olsa bundan bahsetmeyi seviyorum. Türk hokey takımı 3. kademe bir turnuvada oynuyor olabilir ama ben bundan da bahsetmek için bir yer ararım. Bir Türk dövüşçü UFC’nin alt kartında dövüşüyor. Sportscenter dijitali sunarken Milli Takım forması ve hatta bir Türk hokey forması giyerdim. Türk izleyicilerden mesajlar alırdım ve bu beni her zaman gülümsetirdi.

ABD’de en büyük spor dalı hangisidir? Ayrıca sizce şu anda en büyük spor trendi nedir?

ABD’de futbol kesinlikle kraldır, hem NFL hem de Kolej Futbolu. Çok tutkulu ve canlı.

Ben büyük bir VR hayranıyım. İlgilendiğim en büyük trendin sporda VR/AR olduğunu söyleyebilirim. Taraftarların maçları nasıl izledikleri, maçları nasıl tükettikleri, bilgi ve istatistikleri nasıl elde ettikleri… Bazı profesyonel sporcuların maçlardan önce ısınma rutinlerinde VR kullandıklarını dahi biliyorum. Bu yüzden gelecekte neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.

Türkiye'de, özellikle futbolda desteklediğiniz bir takım var mı?

Türkiye'yi ziyaret ettiğim zamanlardaki çocukluk arkadaşlarım büyük Beşiktaş taraftarıydı, bu yüzden gençken onlara ilgi duyardım ama bugünlerde en çok milli takımı önemsiyorum. Şampiyonlar Ligi veya Avrupa Ligi'nde mücadele eden bir Türk takımını da destekliyorum. Türk futbol takımlarının büyük başarılarına pek sık şahit olmuyoruz. Galatasaray’ın 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanması inanılmazdı. Milli Takım'ın 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Kupası'ndaki başarılarını da dün gibi hatırlıyorum. Bunlar, hayatımın en mutlu spor anıları arasındaydı.

Türkiye'yi sporseverler ve sporcular açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin spor medyasındaki konumu hakkındaki düşünceniz nedir?

Türk ve Müslüman sporculara en olumlu şekilde ışık tutmak için her zaman elimden geleni yapıyorum. Onların inanılmaz başarılarını ve geçmişlerini kutluyorum. NBA'de All-Star olan Alperen Şengün gibi birkaç Türk NBA oyuncusu var. Bu harika bir şey. Sportscenter'da ne zaman onun önemli bir anını göstersem “Şen Gün mutlu gün demek ve bu taraftarları çok mutlu etti!” diyorum. Ya da bir HELAL OLSUN! Bunun gibi küçük şeyler söylüyorum. Bilenler bilir.

Türkiye, sporun her alanında daha çok tanınmak için neler yapabilir?

Kızılay Yurt dışı İçin de Adak, Akika, Şükür Kurbanı Projesi Başlattı Kızılay Yurt dışı İçin de Adak, Akika, Şükür Kurbanı Projesi Başlattı

Türk insanı çok tutkulu. Profesyonel bir sporcu ve fark yaratan yayıncı olmak için inanılmaz miktarda çalışma ve fedakarlık gerekiyor. Peşinden koşmanız ve hayatınızın büyük bir kısmını buna adamanız gerekiyor. Benim için kolay olmadı ama dirençli ve ısrarcıydım. Başlangıçta bana yardım edecek kimsem yoktu. Ne arkadaşlarım, ne aile üyelerim, ne de sektördeki arkadaşlarım. Sıfırdan başladım. Şimdi ise yenilere akıl hocalığı yapmaya ve onlara yardım etmeye çalışıyorum.

Muhabir: Osman Ersin Aydın