Öncelikle Ballon d’Or ödülünün ne olduğunu, neyi ödüllendirdiğini ve kimler tarafından hangi kriterlere göre verildiğini hatırlayarak başlayalım.
Ballon d'Or (Altın Top) 1956'dan beri Fransız dergisi France Football tarafından önceki sezonda en iyi performansı gösterdiği kabul edilen oyuncuyu onurlandırmak için verilen, dünyanın en prestijli spor ödüllerinden biridir.
En son FIFA sıralamasında ilk 100 arasında yer alan her ülkeden birer temsilcinin yer aldığı ve uzman gazetecilerden oluşan uluslararası bir jüri tarafından oylama yapılır ve en çok oy alan sporcu şampiyonluk veya milliyet ayrımı yapılmaksızın Ballon d’Or ödülüne layık görülür.
Yapılan oylamada 3 ana kritere bakılır:
1. İlgili takvim yılındaki bireysel performans (futbolcunun önceki sezonlardaki kariyer başarıları dikkate alınmamaktadır)
2. Futbolcunun oynadığı takımın performansı ve başarıları
3. Oyuncunun bireysel davranışları ve fair-play
Başka bir deyişle Ballon d’Or ödülü, sadece en iyi futbolcuların değil, aynı zamanda futbolun kalbindeki saygı ve sportmenliğin de bir yansımasıdır.
Rodri’nin Ballon d’Or’u kazanmasındaki en önemli etkenlerden biri kendisinin, futboldaki duruşudur. Oynadığı bölge itibariyle agresif ve hırslı bir oyun oynarken bile rakibe saygı duyan, mütevazı bir sporcu olan Rodri geçtiğimiz sezon boyunca sadece yetenekleriyle değil, sportmenliği ve centilmenliğiyle de futbolun güzelliğini temsil eden bir performans sergiledi. Bütün bunları yaparken geçtiğimiz sezon kulübü Manchester City ile İngiltere Premier League'de şampiyonluk yaşarken, EURO 2024'te de İspanya forması ile Milli Takımlar seviyesinde de şampiyon oldu.
Bu yıl da Ballon d’Or ödül töreni öncesinde, Real Madrid’den Vinicius Jr. gibi yıldız oyuncuların ödülü kazanma ihtimali gündemi fazlasıyla meşgul etti. Vinicius Jr. Real Madrid formasıyla futbol dünyasının en büyük genç yeteneklerinden biri olarak büyük bir çıkış yakaladı ve belki de çoğu sporsever O’nun bu ödülü kazanamamış olmasını büyük bir sürpriz olarak değerlendirdi.
Vinicius sahada inanılmaz hızlı, yetenekli ve hücumdaki etkin bir futbolcu ve belki de günümüzün en değerli en popüler oyuncularından biri. Ancak futbol dünyasında ve Ballon d’Or gibi organizasyonların jüri oylamasında yalnızca yetenekler değil, oyuncuların sahada sergiledikleri duruş da büyük önem taşıyor.
Vinicius ’un saha içinde zaman zaman yaşadığı gerginlikler, rakipleriyle girdiği son derece hararetli ikili diyaloglar, kimi zaman kavgaya varan tartışmalar sportmenlik açısından güzel görüntüler vermiyor. En akılda kalan örneklerden biri; Vinicius ‘un Bayern Münih maçında Kimmich’e yapmış olduğu alaycı ve sportmenlik dışı davranış. Bu davranış sonrasında da jüride bulunan bir Alman gazetecinin kendi kıdemli oyuncusuna yapılan saygısızlığı Vilnius’a oy vererek ödüllendirmesini bekleyemeyiz tabii. En azından yapılan oylama sırasında bu görüntülerin Vinicius ‘un lehine çalışmadığı muhakkak.
Sonuç olarak Vinicius her ne kadar muazzam bir performans sergilemiş olsa da kendisinde Ballon d’Or’u kazanan oyuncularda aranan fair-play ruhunun eksik olması bu yıl ödülü kazanamamasına neden olan en önemli etken olarak değerlendirilebilir. Vinicius Jr henüz çok genç bir yıldız ve bu yıl Ballon d’Or’u kazanamamış olabilir, ancak sahadaki duygularını kontrol etme ve fair-play anlayışını geliştirme noktasında kendisini geliştirdiğinde, ilerleyen yıllarda bu ödülü kazanmak için çok daha güçlü bir aday olacaktır.
Yıldız oyuncu kategorisinde olmayan ve çoğu sporsevere göre sürpriz bir şekilde ödülü kazanan Rodri’nin bu zaferi, bir kez daha futbol dünyasına, en iyi futbolcu sadece en çok gol atan ya da en çarpıcı hareketleri yapan değil, aynı zamanda sahada ve saha dışında örnek bir duruş sergileyendir mesajını vermiş oldu.