TRT SPOR'da yayınlanan 'Serdal Adalı Özel Yayını'nda siyah-beyzlıların başkan adayı Adalı şu ifadeleri kullandı:
"Seçim kampanyamız gayet iyi gidiyor. Ulaşabildiğimiz ne kadar Beşiktaşlı varsa ulaşmaya çalışıyoruz. Güzel tepkiler alıyoruz. Bazen de üzücü tepkiler alıyoruz. İnsanlardaki hayal kırıklığını görünce üzülüyoruz. Takımın nasıl düzeleceğini soranlar var..."
"Öyle "öndeyim" demek amatörlük"
"Anketlere önem vermekler beraber çalışmamızı buna göre ayarlamıyoruz. 'Hüseyin Yücel pazar günü göreceğiz' demiş. Katılıyorum, görelim ne olacağını...". Beşiktaş gibi bir camianın fikirlerini kestirmek kolay bir hadise değil. Hüseyin Yücel sosyal medyadaki sonuçlara bakacak olursa haklı olabilir ama biz sokağın tepkileriyle ölçüyoruz. Genel Kurul üyelerimizle olan buluşmamızda heyecanı hissediyoruz. Ben üç defa seçime girdim Beşiktaş'ta, ilk defa bu kadar yoğun ilgi olduğunu gördüm. O yüzden %5 öndeyiz, %10 öndeyiz gibi bir şey kullanmak istemiyorum. Şu anda öndeyim demek amatörlük olur. Genel Kurul üyelerimizin takdiridir. Göreceğiz bakalım pazar günü ne olacağını..."
"Kaybedersem Mayıs'ta aday olmam"
"Seçimi kaybedersem Mayıs'ta aday olmayayım bir zahmet. Yok artık! Rakibimiz bu rezil dönemin ikinci adamı değil, eş başkanı. Buna rağmen genel kurulumuz bu yönde bir karar verirse, her zamanki gibi geçer yerime taraftar olarak yerime otururum."
Sergen Yalçın konusu...
"Pazartesi ilk yapacağım şey Serdar Hocayla görüşmek olacak. Sonrasında Sergen Hocayla oturacağım. Sergen Hocaya kafamızdaki 3 yıl için nasıl bir yöntem uygulayacağımı anlatacağım. Bu şartlara uyacak olursa 1. tercihim Sergen Hoca olacak. Uymazsa alternatifi var."
"Serdar Topraktepe eğer 'yapacağımız transferlerle takımı toplarım, sezon sonuna kadar götürürüm' derse, kendisi ile devam edip, sezon sonunda Sergen Yalçın'ı getirebiliriz. Önemli olan Serdar Topraktepe'nin vereceği rapor."
"3-4 transfer yapabiliriz"
"Serdal Adalı olarak birinci önceliğim, girişimim Beşiktaş futbol takımını ayağa kaldırmak. Reçetemiz var. Beklerde sıkıntımız var, kanat sıkıntımız var. Bana göre santrfor sıkıntımız var. 3-4 tane transfer yapabiliriz. Görüştüğümüz isimler var."
"Beşiktaş'ın şu anda bonservisle oyuncu alması çok zor. Geçen senenin bedeli 40 milyon euro. Türkiye'ye zaten 23 yaş civarı genç yaşta yıldız futbolcu gelmedi. Bizim hedefimiz güzel bir planlamayla yıldız olmaya aday futbolcu profilleri olacak."
"Sosyal medyadan kulübü yönetmenin bedeli 22 milyon euro"
"13 Ocak'ta ara transfer başlıyor. Mazbatayı aldık, ettik diyene kadar... Bu arayı çok iyi kullanmamız lazım. Geçen sene yapılan hata, seçim öncesinde onu alacağım, öyle gelecek, böyle gelecek. Şu takımın patronu arkadaşım, istediğimi alırım gibi rüzgarlar esti. Sonra o baskıyla devre arasında son dakika 2 transfer yapmasaydınız taraftar size ne yapacaktı? Gayet güzel anlatılır bu. Sosyal medyadan kulübü yönettikleri için Beşiktaş'a maliyeti sadece bonservis manasında 22 milyon euro."
"Hüseyin Yücel'de Hasan Arat rüzgarı devam ediyor"
"Hasan Arat yönetiminde ikinci başkanın bilgisi de var, kararı da var, imzası da var. Bir tutturmuş "Vallahi haberim yoktu, başkan veriyordu kararları"... Adana Demirspor maçından sonra yaptığı açıklama olacak şey mi? Derbiden sonra "Bu takımı ben yaptım", Adana Demirspor maçından sonra "Bunlar ruhsuz"! Böyle bir şey olabilir mi? Amatörce. Herhangi bir kulübün başkanı futbolculara böyle bir ifade kullanabilir mi? Kusura bakmasınlar ama Hasan Arat rüzgarı devam ediyor. Hüseyin Yücel'de gördüğüm bu. Yücel, Hasan Arat'ın devamı tabii..."
"Hasan Bey'in Futbol AŞ'deki yönetimi şu anda Hüseyin Yücel'in yönetiminde..."
Sportif direktör olacak mı?
"Sportif direktörlük konusu maalesef Türkiye'de olmuyor, çalışmıyor. Bunun çok örnekleri oldu. Türkiye'de daha buna çok zaman var. Hele hele Türk teknik direktörle sportif direktörün çalışması neredeyse imkansıza yakın. Niye? Devamlı üstünde bir baskı... Acaba sahaya inme durumu olur mu? Bizim yaptığımız yeni yapılanmada hiçbir şekilde sahaya inme şansı olmayan sportif direktör görevlerini yapacak bir sistem kuracağız. Kadro mühendisliğini, planlamayı yapan bir isim olacak. Hocanın üstünde olmayacak, hocayla birlikte çalışacak"
"Önümüzdeki 3,5 sene Beşiktaş'ın 1 lira geliri yok"
"Geldiğimiz noktada kulübün mali durumu ortada. Borç bir senede 175 milyon euro artmış. 100 milyon euro sadece bu sene kadrosunun maliyeti var. Ve önümüzdeki 3,5 senede de Beşiktaş'ın 1 lira geliri yok. Ortada böyle bir tablo varken, oturup insanlara onu alıp geleceğim, bunu alıp geleceğim demem gerçekçi olmaz. Bunu Hüseyin Bey de söylerse doğruyu söylememiş olur. Hayali isimlerle bir seçim çalışmamız olmayacak."
"Ümraniye'nin patronu hocadır"
"Bizim dönemimizde futbolun patronu hocamız olacak. Ümraniye'nin patronu teknik direktör olur. Futbol Şube Sorumlusu düşünmüyorum. Direkt profesyonellerle gideceğim. Yapılanmada profesyonellerle direkt ben çalışacağım. Bunun hesabını genel kurula başkan veriyor."
Adalı'dan Fenerbahçe sözleri...
"Rakiplerimizden birinde 9 tane yeni oyuncu ve dünyanın en iyi hocalarından birisi var. Olmuyor, bazen parayı verince de olmuyor."
"Sponsorluk yarıya düşmüş"
"Bizim de 2 sponsorumuz var. Biri futbolla ilgili diğeri tüm amatör branşlarla ilgili. Seçimden sonra çağırıp nereye ne yapacaklar onun kararını vereceğiz. Yoksa ben de 5 firma çağırıp 'Serdal Adalı başkan olunca 10 M€ da benden' dedirtirdim. 3 senede 85 M€ diyor. Beşiktaş'ın zaten senelik 30 M€ yapması lazım."
"Sayın Ahmet Nur Çebi'nin bıraktığı Beşiktaş'ta 30 milyon euroluk sponsorluk varmış. Şu anda 15 milyon euro. Yarıya düşmüş."
Yücel'in "Beşiktaş-Kayyım" sözlerine yanıt...
"Beşiktaş ile kayyım lafının yan yana geçiremezsiniz! Hayırdır ya! Koca Beşiktaş Kulübü ile bu kelime yan yana getirilir mi? Benim gözümde siz Beşiktaşlı olamazsınız"
"Ben bu kulüpte ne zaman yöneticilik yaptıysam 1 lira almadan çıktım. Loca aldım, forma aldım, dışarıdan çok destek de oldum."
"Merve Öztopaloğlu'na ben kefilim"
"Merve Hanım'ın Beşiktaşlı olduğuna kefilim ben. Bu camia buraya üzerinde Galatasaray forması olan başkan seçti. Hüseyin Bey'in getirdiği bir hanımefendi var, Fenerbahçe kongre üyesi. Merve Hanım, en az benim kadar Beşiktaşlı. O senelerde Merve Hanım bir siyaset denemiş, siyasetçi olması sebebiyle herkese bir kutlama yapmış. Kendisine ben kefilim. Samimi söylüyorum hiçbir şekilde de Galatasaraylı falan olacağını üstüne kondurmam bile. Müsaade edin. Merve Hanım'ın önümüzdeki 6 ay Beşiktaş'a nasıl hizmet ettiğini, nasıl Beşiktaşlı olduğunu herkes görecek."
Sosyal medya konusu...
"Bana 'Sosyal medyada zayıftın. Onun için kaybettin' diyenler oldu. Bakın çok net bir tehlike var. Eğer böyle sosyal medyadan başkan seçmeye devam edilirse 6-7 seneye kadar bir sosyal medya fenomeni kulüp başkanı olabilir."
Fulya davası ile ilgili neler yaşandı?
"Başlangıç süreciyle ilgili bilgim yok. Ancak 2 gün önceki hadiseyi biliyorum. Hadisenin olduğu gün bir seçim çalışmasındaydık. Yemeğe davet etti büyüklerimiz, arkadaşlarımız... Yemeğin ortasında bir telefon geldi. Fulya'da bir sıkıntı olduğu, Altın Mimir Hanım'ın ve kulübün avukatlarının orada olduğu ve kargaşa olduğu bilgisi geldi. Sonra Altın Hanım'ın karakolda olduğunu öğrendim. Yemeği, toplantıyı bıraktık. Mevcut yönetimden kimse var mı diye sordum. Kimse yok burada dediler. Kalktım gittim. Hiç hoş olmayan bir durum bu. Arkadaşlar bir senedir beraber çalıştıkları yönetim kurulu üyesinin yanına gitmemişler. Bu kişisel değil, Beşiktaş' yapılmış bir hareket neticede."
"Bir arkadaşım aradı, 'Konuları Yaşar Aşçıoğlu'ndan dinlemeni rica ederim, görüşür müsün' dedi. Görüşürüz dedim. Ertesi gün buluştuk. 'Yaşar Bey ne size, ne Beşiktaş'a yakışan bir olay' dedim. Yaşar Bey de olayı, Altın Hanım'ın habersiz, baskın yapar gibi gelmesine bağladı. Kendisine 'Ben bu bayrağı, armayı bugün asacağız, haberin olsun' dedim. 'Peki canın sağ olsun, sen dedikten sonra sorun yok' dedi. Öğlen saatlerinde Beşiktaş Emniyet Müdürümüz ile görüştüm. 'Serdal Bey bunu akşam 7 gibi yapmayın. Trafik açısından çok sıkıntılı' dedi. Öğleden sonra yaptık. Benim bundan ne gibi bir primim olabilir ki? Hüseyin Bey, 'Bu dava bitmişti, biz bunu asacaktık zaten' demiş. Yahu adamlar astırmamışlar size..."
"Yaşar Bey'e ortak dostları, 'Madem böyle bir izin verecektin. Niye Hüseyin Bey'e vermedin' diye aramışlar. 'Ya ne farkeder Hüseyin Bey'e de izin verdim ne olacak' demiş. Önemli olan o bina bizim mi, bizim. Beşiktaş armasını oraya taktık mı taktık. Bunu seçim propagandası yapmadık."
"Yaşar Aşçıoğlu ile anlaşıp, sonra dava açmışlar"
"Hasan Arat ve Hüseyin Bey yönetime geldikten sonra Yaşar Bey ile oturuyorlar. Kira artışını görüşüyorlar. İkinci, üçüncü toplantıdan sonra kira arttırımı, 'Sen komple buradan çık' noktasına geliyor. Hüseyin Bey başlıyor Yaşar Bey ile görüşmeye. Hüseyin Bey el yazısıyla bir sözleşme yapıyor. Her şey kabul olmuş, bırakacaklar komple, kiradan çıkacak. Kiralar Beşiktaş'ın adına yatacak. Bu görüşmeler yapılırken iki aylık süre içerisinde iki aylık kirayı ödememiş. 'Serdal Bey bu iş uzuyor, ben şu kiraları en azından çek olarak size yollayayım. Yarın bir sıkıntı yaşanır' diyor. Aradan bir hafta geçmeden tahliye tebliği gelmiş. Hasan Bey yapılan anlaşmaya önce 'hayırlı olsun demiş, sonrasında tahliye davası açın' talimatı vermiş. Dava açıldıktan sonra da iş bu noktaya geliyor."
Adalı'dan Yücel'e: Fulya ile ilgili kişisel düşüncesi oldu mu?
"Hüseyin Yücel'e soruyorum, Aşçıoğlu'nu plazadan tahliye edip orayı kendisi tutmak istedi mi?"
"Hasan Arat'a da soruyor, cevap bekliyorum. İkinci başkanının, senden bu binayla ilgili 'bana verin' talebi oldu mu, olmadı mı?"
"Ahmet Nur Çebi'nin mali yönden ibra edilmemesi, haksızlık"
"Geçtiğimiz dönemde Ahmet Nur Çebi'nin ibrası vardı. İnceleme fırsatı bulamadım. İncelemediğim, kötü bulmadığım bir şeyi ibra etmemek gibi bir durum abes olurdu. İkinci dönemini ibra etmedim. Tekrar ediyorum. Mali yönden Ahmet Nur Çebi'yi ibra etmemek haksızlık. 12-13 senelik yönetimlerde gördüğüm en iyi, en azından gelir-giderin birbirine yakın olduğu bir mali tablo bıraktı Ahmet Nur Çebi. Ama idari olarak bir daha gelsin idari olarak ibra etmem. Hasan Arat'ı 6 aylık süreçte ibra ettim. Şu görüntüden sonra ibra eder misiniz siz?"
"Hüseyin Bey, Hasan Bey'i mi ibra etmeyecek, yoksa kendini mi ibra etmeyecek? Öyle bir şey yok, bunlar eş başkan."
Beşiktaş'ın 'iletişim'ini kime emanet edecek?
"Beşiktaş'ın iletişim olarak en başarılı olduğu evre Candaş Tolga Işık'ın olduğu evre. Bir hazırlığımız var. Candaş'tan da bir parça katkı sağlamasını isteyeceğiz."