Futbol haberleri: Trendyol Süper Lig 13. haftasında Fenerbahçe'nin 6-2 kazandığı Kayserispor maçını spor yazarları değerlendirdi.
Ahmet Çakar: Dün geceki sonuç belki de Süper Lig'in en fazla skorlu maç olabilir. Kaçanları da ilave edersek pekala 10-15 gol olabilirdi. Hakem berbat bir maç yönetti. F.Bahçe'ye verdiği penaltı komik. Kostic'e faul yapılmıyor. Bilakis Kostic ayağını rakibin önüne koyup 'Bana vur' diyor. Oğuz Aydın'ın ikinci golü öncesi ofsayttaki En-Nesyri'nin topa hamlesi var. Her ne kadar topa dokunmasa da bence ofsayt. Sadece bunlar mı? Hayır... Fauller hatalı, kartlar hatalı. Dedik ya çok ama çok kötü bir yönetim. Bu arada ilk yarıda Kayserispor'un Kostic'in eline çarpan topta penaltı beklediği pozisyonda kasıt yok, el normal konumunda. (Sabah)
Ömer Üründül: Dün Kayseri'de çok ilginç bir maç izledik. Fenerbahçe ilk yarıda 3 farklı öne geçti. Aslında devrenin son dakikasında fark 1'e indi. Ancak çok rahat bir ortam olmasına rağmen Kayseri'nin tehlikeli atakları hiç bitmedi. İkinci yarıda daha da tempoyu artırıp hem gol aradılar hem de rekor sayıda korner kazanıyorlardı. Nitekim kornerde Livakovic'in zamanlama hatasıyla fark 1'e indi. İştahlı Kayserispor artık daha da tehlikeli olabilirdi. Ama En-Nesyri güzel bir kontratak ile Kayseri'nin direncini kıran golü attı. Ondan sonra da maç farka gitti. Gelelim genel gözlemlerime; hem yazılarımda hem TRT'deki programımda Mourinho'yu " Geçen sene Alanya'da çok iyi bir sezon geçiren başarılı kanat forveti Oğuz'u neden düşünmüyor?" diye eleştiriyordum. Dün gece Oğuz sahanın yıldızıydı. Eğer Maximin'in sakatlık sorunu olmasa Oğuz yine kulübede olacaktı! Mourinho'nun dün geceki önemli hatalarından biri rakip farkı bire indirmiş ve tüm riskleri alıyor. Bu oyunun santrforu En- Nesyri. Golü atmasa bile En Nesyri'nin çıkmaması lazım. (Sabah)
Gürcan Bilgiç: Birdenbire tekrarlayan hastalık ile maç 3-2'ye geldiğinde, tartışmasız maç "öyle mi böyle mi?" ahkamlarına da kavuştu. Bir Fenerbahçe klasiği izlemeyi bekleyenler, Mert Hakan aklı, Tadic ustalığı, En- Nesyri'nin kalitesiyle karşılaştı. Neresi iyi, neresi değil çok konuşulacak bir maç aslında. Kendi içindeki gidip-gelişlerindeki tek manalı bakış, iki takım arasındaki kadro kalitesi ve sahadaki üretim farkıydı. Mourinho, geçen haftanın hakkını cesurca verdi. Mert Hakan-Oğuz Aydın'ın 11'e yazılması, milli oyuncuların kulübede dinlenmeye alınması, Samet-Becao tercihi, sert bir deplasmanda başka teknik adam alamazdı. Sinan Kaloğlu da analizini doğru yaptı. Fenerbahçe'yi soluna yönlendirdi, ataklarda da aynı bölgeyi kendisi için seçti. Tadic markajda boğuldu, Osayi öne çıkamadı. Hesaplanamayan Mert Hakan'ın aldığı sorumluluk, Oğuz'un da takipçiliği. 3-0'a geldiğinde maç, kimse ne olduğunu da anlayamadı. Maç öncesinde Kayseri'nin duran top etkinliğinin altını çizip iki golün duran toplardan yendiğini gören Mourinho'nun ruh hali de mühim. İki kişisel hata ve bir anda "hoş geldin kriz"… (Sabah)