İlaç gibi gollerle... - Attila Gökçe |
Kongre var, yöneticiler pek sessiz, ortada görünmüyorlar... Maç var, kadroya bakarsanız Aboubakar, Amartey, Colley, Masuaku, Tayfur, Umut ve Rosier yok. Bir sakatlık halleri... Mert de cezalı... Bu kadar dağınık ve yokluk içindeki Beşiktaş, Sumudica ile dikenli bir takım haline gelen Gaziantepspor önünde sık sık gol korkuları yaşadı.
Maçın en mutsuz adamı Cenk Tosun’du. Aboubakar’ın yokluğunda hem onun temsilcisi hem de bizzat kendisinin elçisiydi. Ne var ki girdiği pozisyonlarda ya bir saniyelik gecikmeler vardı ya da Mustafa Eskiellaç onu durduruyordu. Golcü atamazsa mutlu olur mu hiç? Neyse ki bu halini çabuk atlattı. Maçın skorunu belirleyen kafa golüyle hem mutluluğu buldu hem de üç puanı güvence altına aldı. İki kafa golünde de Salih ve Cenk’in vuruş güzellikleri öne çıktı. Ama havadan gelen ortalara da alkış...
Beşiktaş, zor zamanda hem üç puanı kurtardı hem yönetimin hem Burak hocanın, hem de taraftarın huzurunu sağladı. Ehh, bize de geçmiş olsun deyip kutlamak düşer. (MİLLİYET)
Toparlanmak için önemli bir adım - Bilal Meşe |
Onca eksiğe karşın Kartal’ı uzun bir aradan sonra ilk kez Gaziantep karşısında istekli gördüm. Pozisyon üretmede sıkıntı çekse de, mücadeleyi elden bırakmadı. İlk yarıda toplam 6 şut attı, ikisi isabetliydi.
Kaybetme korkusunu iyi bilirim, bu korkuyu ancak kazanarak atlatabilirsiniz. Nitekim 63’te Salih Uçan, rakibin kilidini açan çilingir oldu. 75’te Rashica’nın sağdan ortasına bu kez Kartal’ın golcüsü Cenk Tosun yanıt verdi, farkı ikiye çıkardı.
Valla kaptan Necip’e laf eden çarpılır, Bailly ile birlikte savunmada fazla gedik vermediler. Özellikle Necip, benim penceremden özel bir oyuncudur. Yedek bekler, sesini çıkarmaz, tam bir joker, çıkar aslanlar gibi mücadele eder, Kartal’ın cengaveri kaptan Necip...
Bir çift lafım da taraftara olacak, Onur’a niye tepki gösterdiniz, o Beşiktaş’ın bir oyuncusudur, ayıptır, ayıp! (MİLLİYET)
Oyuncular sorumluluk aldı - Ali Gültiken |
Bu tür zorlu durumlarda oynanan maçlarda kadroda olan oyuncular önemlidir. Ama daha da önemlisi, böyle sıkıntılı durumlarda karakter koyabilen oyunculardır. Bu taraftan baktığımızda dün akşam forma giyen tüm futbolcuların sınıfı geçtiğini söyleyebiliriz. Sorumluluk aldılar ve sahaya odaklandılar.
Beşiktaş takım olarak hem rakibine çabuk çıkış şansı vermedi hem de oyun olarak baskı altına aldı. Oyunun ilk yarısında Bakhtiyor, Chamberlain, Salih, Bailly, Necip oyun liderliğini üstlenerek takımı yukarıya doğru çektiler. Bu oyunculara 2. yarı Rashica, Cenk ve Fernandes'in katılmasıyla Beşiktaş, bulduğu iki golle önemli bir nefes aldı.
Yakup Arda'nın oyuna girmesi ve iyi performansı da camiayı heyecanlandırdı. Kongre süreci kolay değil. Takımın etkilenmemesini beklemek de hayalcilik olur. Ama her şeye rağmen oyuncular sorumluluklarının bilincinde önemli bir sınav verdiler. (SABAH)
Tuhaf sezonda tuhaf bir oyun - Cem Dizdar |
Her yanıyla tuhaf bir sezon yaşanıyor Beşiktaş’ta. Daha bir ay önce takımını yüzde 99 şampiyon ilan eden başkan ve yönetim ortada yok! Hocasız kalan takım sakatlıktan kırılırken sezon başından bu yana inşa edilmiş bir oyun da yok! Bütün bu buhranlı atmosferin yansıması bir maç izledik. İlk devresinde Cenk’e top indirme gayretleri boşa çıkarken sadece Zaynutdinov’un iki şut girişimiyle yetinmek zorunda kaldılar. Oysa Salih, Gedson, Chamberlain gibi oyuna hükmetme ihtimali yüksek bir ekiple orta sahayı daha verimli kullanabilirlerdi, olmadı. Ghezzal da sakatlanınca elde kaldı Rashica! O da vurdu, durdu! Bu oyunsuzluk içinde ilk devre işe yaramayan 18 orta yapmayı da ihmal etmediler!
“Beşiktaş’ın tuhaf sezonu” demiştim ya Burak Yılmaz 21’de oyuna gönderdiği Yakup Kılıç’ı 81’de üstelik maç 2-0 olduğunda oyundan aldı. Neden acaba? Oyunla ilgili olamaz sanırım olsa olsa yorgunluk/güçsüzlük olmalı. Eğer böyleyse bu da Beşiktaş’ın “yetiştiricilik” sıkıntısını gösteriyor. Oysa bu “tuhaf sezon” genç oyuncular için bir fırsat olarak tasarlanabilirdi sanki. (FANATİK)