45 dakika sona erdiğinde , ortada sadece 77 başarılı pas yapan bir takım vardı ki bu dakikada 2 başarılı pas bile yapılamadığının göstergesiydi.
Şenol Güneş'in soyunma odasında Ghezzal - Redmond, Amir - Maxim değişikliği yapma sebebi tam da bu yüzdendi.
2. yarı Welington'un sebep olduğu penaltı ve gördüğü kırmızı kart yüzünden Beşiktaş adına kabus gibi başladı. Valencia skoru 2-0 yapsa, sarı lacivertliler eksik Beşiktaş karşısında tarihi bir skor da alabilirdi. Penaltı gol olmadı, maçın kırılma anı burasıydı.
Kaçan penaltıya rağmen, Fenerbahçe'nin 10 kişilik rakibi bulmuşken fişi erkenden çekme isteği, Beşiktaş'ı kabustan çıkartan şey oldu.
Jesus'un öğrencileri, arka tarafı boş bırakmaya başlayınca, rakibin ağır stoperleriyle başbaşa kalan Redmond, hikayenin gidişatını tamamen değiştirdi.
45 dakikada 3 asist 1 gol yapan İngiliz oyuncu, Beşiktaş'ın Kadıköy'den tarihi bir skorla dönmesine sebep oldu!
HOCA FARKI!
Şenol Güneş'in 2'nci Beşiktaş döneminde, dokunuşlarıyla etki ettiği en önemli maçı izledik.
Ghezzal gibi takımın liderini 45 dakika sonunda, üstelik mağlupken çıkartması, Maxim'i sola yaklaştırıp, Cenk Tosun'u öne itmesi çok kritik hamlelerdi.
Buna karşın Jesus hem 3'lü de ısrar ederek, hem de Mert Hakan, Arda, Pedro'nun yer aldığı ve daha önce hiç denemediği bir 11'le çıkarak maç öncesi büyük bir risk aldı.
1-1 ve hatta 2-1 sonrası dengeli şekilde hücum edip, 10 kişilik Beşiktaş'ı zorlamak varken, tüm hücumcularını içeri atıp, arkayı boşaltması ise büyük hataydı.
HAKEM ŞANSI!
Beşiktaş'ın kazanmasıyla birlikte Halil Umut Meler ve Var ekibi gecenin şanslıları oldu.
Onur - Arda mücadelesinde, VAR'daki hakemlerin hangi temasa bakarak penaltıyı verdikleri ciddi bir tartışma konusuydu.
Bu karar Halil Umut Meler'i o kadar şüphede bıraktı ki, sonraki 10 dakika da tüm kararlarını umarsızca Beşiktaş lehine kullandı. Sırf bu eyyamı bile penaltı pozisyonunun ne kadar tartışmalı olduğunu gösterir gibiydi!