Transfer politikası

Sevgili Tayfun Korkut ile Şişli'de bir kahvecide oturduğumuz vakit teknik direktörlüğe Alman kulüplerindeki giriş kısmını konuşuyorduk, daha doğrusu ben merak ettiğim için sormuş o da cevaplıyordu.

Abone Ol

Rudi Voller ile olan buluşması ve Bayer Leverkusen için yaptığı sunumdan diğer takımlarla olan görüşmelerine kadar çok şey masadaydı. Dedi ki "Sadece Salzburg farklıydı" Neden diye sorduğumda da şunu söylemişti " Normal koşullarda beni isteyen  takıma  yaptığım o görüşmelerde benim belirlediğim  futbol sistemini ayrıntılı bir şekilde nasıl oynatacağımı anlatırken Salzburg'da ise onlar bana kendilerinin belirleyip uzun zamandır uyguladığı sistemi nasıl ve hangi oyuncularla oynatacağımı sormuşlardı. Bir teknik direktör olarak takımın oyun felsefesini değiştirme şansının olmadığından bahsediyordu.  Bu aslında Ralf Rangnick  projesiydi. 2000li yıllarda oyuncuları üçe alıp  on katına satma modelini Hoffenheim'dan Salzburg ve Leipzig'e taşıyan, dünyanın en başarılı transfer politikasına sahip insan. Haliyle benim için "doğru transfer"  konusunda bakılması yerdir. Tayfun Korkut'un söylediği farklılık ise yine bu isabetli transfer içeriğinin önemli bir ayrıntısı.


SİSTEME UYGUNLUK KRİTERİ

Öncelikle vazgeçmemiz gereken ilk yaldızlı cümlemiz "iyi oyuncu her takımda oynar" olmalı. Belki de bunu tersten okumalıyız. "Başka takım ve sistemlerde sıradan olup da sana geldiğinde yıldız performansı verecek" oyuncular bulmak. Maliyeti de düşürecek bir detay. Salzburg ve Leipzig büyük oradan bu düşünce üzerine yatırım yaptılar.  Hepimizin de Premier lig'de yakından tanık olduğumuz bitiriciliği oldukça kötü olan Timo Werner'in sprinter gücünü düşünerek kendi sistemleri içerisinde bir yıldız olacağını kavrayıp transfer ettiler. 53 milyona Chelsea'ye sattılar bu oyuncuyu.  Örneklerin çift haneli sayıya ulaşıyor. Oyuncu aradıklarında kendi takımlarının oyun felsefesinin değişmeyeceğini, gelen teknik adamlara dahi bu oyun felsefesinin dayatılacağının farkında olan Salzburg-Leipzig projesi Keita'dan Upamecano'dan Mane'den tutun da daha geçenlerde 70 milyona sattıkları Szoboszlai'ye kadar sayısız oyuncu satışı gerçekleşti. Başka bir ifade ile kendi takımlarında parlayacak oyuncu keşfettiler. Transfer isabet oranının fazlalığı ise oyun felsefesinin ihtiyaçlarının farkında olmaları.

GALATASARAY TRANSFER KRİTERLERİ

Okan Buruk'un iki yıldır oynattığı felsefe içerisinde her bölgenin kendisine has dinamikleri mevcuttur. Stoper baskıda rakip yarı sahaya geçecek, takımın boyunu kısaltıp santrfor baskısı iyi olacak. Merkez orta saha top kapma konusunda meziyetli olup kapılan topu kullanım konusunda dikine paslarla hücuma destek verecek ya da bek ya da açık fark etmeksizin kenarlarda teknikden ziyade dayanıklılığa bakılacak, aynı anda hücumda ve savunmada kendisini var edecek. Lakin mevki ayırt etmeksizin alınması gereken stoper dahil tüm futbolcularda bakılması gereken ilk temel özellik de pres kabiliyeti olmak zorunda. Böyle olduğu vakit Norwich'e gidip düşüşte olan Rashica sende değerini yeniden buluyor. Rezerv takıma atılmış Boey 35 milyona Bayern'e gidebiliyor. Genç yetenek Barış Alper Avrupa çapında futbolcu olabiliyor. Bunun aksine bahsedilen bazı özellikler olmadığında ise dünya yıldızı olmuş kimi oyuncular da sıradan futbolcuya dönüşüyor.

Galatasaray yönetimi Young Boys'a elenmesinin ardından iki transfer daha yapılacağını açıkladı. Umuyoruz ki yıldız futbolcu değil takımın sistemine uyan bir profil üzerinde çalışmalar yapılıyordur.