Yıllar önce benzer bir tartışmayı yabancı futbolcular üzerinden yaptık. “Kaliteyi artıracak” dedik, “rekabeti yükseltecek” dedik. Evet, bugün Süper Lig’de kaliteli oyuncular izliyoruz ama Türk futbolu bir adım öteye geçebildi mi? Günlük başarıların ötesinde süreklilik yakalayabildik mi? Biz neden hala İngilizler gibi, İtalyanlar gibi, falancalar gibi bir ekol oluşturamadık ? Milli takımımız nerede, altyapımız ne durumda? Bugün hâlâ aynı döngüde sıkışıp kalmış durumdayız.
Şimdi de hakem sorunlarımızı çözmek için yabancı hakem getirmekten bahsediyoruz. Hakem hataları can sıkıcı olabilir, bunu kabul ediyorum. Ama sorunu sadece hakemlere bağlamak ne kadar doğru? Futbolun her alanında bir plansızlık var. Hakemleri eğitmek yerine onları hedef gösteriyoruz. Daha sistematik bir hakemlik yapısı kurmak yerine dışarıdan çözüm ithal etmeyi tartışıyoruz.
Yabancı hakem gelince ne olacak? Birkaç maçlık iyileşme mi bekliyoruz? Peki ya sonra? Sorunun köküne inmeden, sadece bir kısmını düzeltmeye çalışmak kalıcı bir çözüm getirmez.
Bence bizim diger büyük problemlerimizden biri de hakem hatalarının her zaman olabileceğini ama hata oranının belli bir yüzdeyi geçmemesi yönünde insanların da bilinçlendirilmesi gerektiğidir. Yani Euroleague ya da Premiere lig gibi otoritenin yüksek olduğu liglerde bizdeki gibi hakem hataları yaşanıyor olsa bile taraftarlar ya da yöneticiler hakemler aleyhine asla uzun uzun konuşamıyorlar. Bence hakemlerin geliştirilmesinin yanında izleyicilerin de algılarının/beklentilerinin zamanla geliştirilmesi gerekir.
Türk futbolunun, hatta Türk tipi düşünce yapısının temel problemi, sorunları halının altına süpürüp günü kurtarmaya çalışmak. Hakem hataları, futbolumuzdaki genel düzensizliğin sadece bir yansıması. Yabancı hakem ya da futbolcu getirmek kısa vadede birkaç olumlu sonuç yaratabilir ama bizi asıl olmamız gereken yere taşımaz.
Yapmamız gereken belli: Eğitim, altyapı ve uzun vadeli planlama. Hakemlerimize güvenmeli, onları desteklemeli ve geliştirmeliyiz. Çünkü futbol sadece sahadaki 90 dakikadan ibaret değil. Futbol bir sistem, bir kültür ve maalesef bizim kültürümüz şu an sadece günü kurtarmaya odaklı. Türk futbolu artık günü değil geleceği düşünmeli.