Ender Yılmaz'ın kaleminden: Beşiktaş maçlarından sonra geleneksel hale gelen soru: ''VAR neden var?''
Cumartesi akşamı Beşiktaş evinde Kayseri’yi ağırladı ve Sihirbaz Ghezzal’ın son dakika golüyle kazandı. Eleştirmenler genelde bu maçı oyun dizilişi üzerinden yorumladı. Haksız da sayılmazlar, koca Beşiktaş Camiasının baskısı ve Hazırlık Maçlarındaki kötü sonuçlar Valerien Ismael’e prensibi olan 3’lü savunma yanına 4’lü de oynatma mecburiyetini getirdi. Hazırlık Kampı boyunca 3’lü Savunma dizilişi üzerine kurgulanmış oyun setlerini çalışan bir takım başka bir düzene geçince bir kısım aksaklıklar yaşadı. Muhtemelen bir dönem daha yaşayacak. Bu yüzden organizasyon problemini, pozisyon kısırlığını, top kayıplarını vs. çok yadırgamamak lazım. Ama şunu kabul etmek gerekir ki, sürekli gelişen bir takımı var Beşiktaş’ın. Sezon ortalarına doğru birçok oyun kurgusunu saha içerisinde göreceğiz.
Üst düzey tempo
Maçta beni en mutlu eden konu, sezon başı olmasına rağmen oyunun son dakikasına kadar koşan bir oyuncu topluluğunu görmek oldu. İleriki haftalarda bu tempo daha da belirgin hale gelecek. Hele bir de oyun kalitesi yükselirse Beşiktaş’ın maçın sonuna kadar domine ettiği oyunu skora çevirdiğini keyifle izleyeceğiz.
Kayserispor’un Beşiktaş’ı iyi analiz ettiğini, defanstan ayağa paslarla rahatça çıkabildiğini gördük. Üstelik Kayseri transfer yapamamasına rağmen Çağdaş Hoca’nın oluşturduğu takım, çıktığı kontrataklarla birkaç sıkıntı da yarattı. Becerikli olsalar farklı şeyler de konuşabilirdik. Wolverhampton maçında gördük ki skorda geriye düşünce takım çabuk demoralize oluyor. Aynı şey olsaydı ve buna muhtemel taraftar tepkisi de eklenseydi ciddi bir dram yaşanabilirdi. Açıkçası bu endişe V. Ismael’in yüzüne yansımıştı. Son dakika gelen gol herkesi rahatlattı.
VAR neden var?
Hakem Ümit Öztürk’ün aslında hakem olmadığını vermediği penaltı ile Cenk Tosun’a gösterdiği kırmızı karttan kolaylıkla anlayabiliyoruz. Ayrıca her Beşiktaş maçından sonra geleneksel hale gelen o soruyu tekrarlayalım; “VAR Neden var?”!!
Taraftar es geçilemez
Beşiktaş Taraftarının takıma katkısına değinmeden geçmemek lazım. Ben futbolcu olsam o akşamki 40 bin kişinin önünde bırakın futbol oynamayı, o topu yerim! Öylesine itici bir güç vardı takımın arkasında. Hele Tosun Paşa’nın oyuna girişindeki yükselen volume yok muydu? Bambaşka bir ateşlemeydi o. Beşiktaş’ta lige tamamıyla hazır olan, bir fizik gücü bir de taraftardı diyebiliriz.
Beşiktaş, rakipleri için çözümü olmayan bir tehlike haline gelecek
Ligin ilk haftasının pek günahı olmaz. Beşiktaş oyun içi koordinasyon problemi olmasına rağmen özellikle fizik kalite açısından çok ümit verdi. Şimdi 3-4 tane yeni transfer geleceği söyleniyor. Sakatların da takıma dönmesiyle taktik gelişimi ivme kazanacaktır. Ben sezonun ilk yarısının ortalarından itibaren oyun kalitesinde ciddi bir çıkış bekliyorum. V.Ismael’in esnek kurgulamaları ile Beşiktaş, rakipleri için çözümü olmayan bir tehlike haline gelecektir.
Ender Yılmaz