Bütün seriler bitmek için vardır...
18 maçlık bu harika seri, oynanan pozitif futbol ve sahadaki aidiyet duygusu için İsmail Kartal ve futbolculara teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bunu sonuna kadar hak ettiler. Ancak futbolda dün değil bugün vardır. Bu nedenle sahada yapılan temel hataları görmezden gelmek ve eleştirmemek büyük yaralara yol açabilir.
Pendikspor maçı sonrası Trabzonspor maçı ile ilgili endişe ve aynı zamanda merak ile beklediğim bir durumu tekrardan yüzeye çıkarmak istiyorum; “Djiku’nun oyun kuruculuğunu üstlenebilecek Oosterwolde ile Fenerbahçe kariyeri sallantılı ve zikzaklı devam eden Samet’in uyumu Fenerbahçe’yi nasıl etkileyecek diye endişelenirken, Fred'in olmadığı 2-3 haftalık süreç bu sezonun Fenerbahçe adına en ciddi sınava gebe olduğunu düşünüyorum!” Tam da bu noktada, İsmail Kartal'dan özür dilememi sağlayan oluşturduğu yeni ama kökleri eskiye dayanan Fenebahçe'den bu kaos yaratabilecek bilmeceyi, yeni bir oyun aklı ile nasıl çözeceğini merak ederek ekran karşısına geçtim.
Maça ne kadar istekli ve tanıdığımız Fenerbahçe gibi başlasa da takımın fizik kalitesi en yüksek oyuncusu Fred yerine Zajc, bu dünyaya rakip santraforları döndürmemek için gelmiş Becao yerine stres yönetimi zayıf Samet Akaydın (bu akşam Fenerbahçe değil Trabzonspor stoperi olsaydı maçın adamı olacağını düşünüyorum. Samet Akaydın Fenerbahçe’nin oyununa ne kadar uygun değilse, Trabzonspor’un bugünkü anlayışına tam uygun bir stoper…), birinci oyun kurucun ve savunma liderin Djiku yerine stoper olmayan Oosterwolde ile işlerin sıkıntıya gidebileceği çok barizdi. Beni hayal kırıklığına uğratan şey; bu isimlerin oynaması değil, birbirinin muadili olması imkansız oyuncularla aynı oyunun oynanacağının sanılmasıydı. As oyuncularından yoksun Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartaldan beklentim; kredisinin bu kadar yüksek olduğu bu dönemde daha cesur davranarak, rakibe özel süprizler hazırlamasıydı. Daha önce yaptığı hataları büyük bir tevazuyla kabullenip aksiyon alan İsmail Kartal'ın Adana Demirspor maçında pragmatik bir çözümü olacağına eminim.
Trabzonspor Fenebahçe'nin ön alan baskısını futbolun en ilkel taktiklerinden birini kullanarak kırdı. Bordo Mavili ekip 2.01 metrelik kulesiyle, birbirini maçtan önce tanımış Fenebahçe'nin 2 saydam stoperini sırtına alarak, Fenerbahçe takımının ön alandaki o bütün eforunu ve emeğini bir hiçe dönüştürdü. Haftalardır övgüler yağdırdığımız Fenerbahçe teknik ekibi bu duruma 1 hafta boyunca çözüm bulamamış olacak ki 75 dakika boyunca da sınava son dakika çalışan öğrenciler gibi saha kenarında bilgi paylaşımı yaptı. Keşke Samandıra’da bir antrenör Samet ile Jayden'i en azından ismen tanıştırsaydı. Birbirinden bu kadar kopuk bir tandem Fenerbahçe tarihinde gördüğümü hatırlamıyorum.
Run Miha Run…
Sezon başı kampını sözleşme görüşmeleri nedeniyle kaçırarak, takımın 2 ay gerisinde devam eden Miha Zajc asla Fred'in alternatifi olamaz. Buna maçın devre arasında karar verilmesi bile çok geçken 75 dakika beklemek, bende kenar yönetimi adına bu maç özelinde büyük hayal kırıklığı yarattı. Takımın en eski 2 oyuncusundan biri olan Miha'nın daha fazla sorumluluk almasını beklemek bu taraftarın hakkı olduğunu düşünüyorum.
İğneyi önce kendimize batırdıktan sonra sahada adelet dağıtıcı hakemlere çuvaldızı batırmadan, ne kadar tutarsız davrandıklarını belirtmeden geçmek istemiyorum. Şartlara, skora, kişisel hırslara kapılarak maç içerisinde bile standart tutturamayan bu yapı, skor 1-0 iken bariz penaltıları es geçerken 3-0'dan sonra hakemliği hatırlayarak bize “EYYAM”ın nasıl yapılacağının resmen dersini verdiler. Bu profesyonellik içinde teşekkürü kendime bir borç biliyorum.