Galatasaray UEFA arenasında elle tutulur somut bir başarı istiyorsa bunu açıkça Tottenham karşısında göstermeliydi.
Bir Kredi Meselesi
Kadrosunda önemli eksikleri bulunan Londra ekibi Tottenham’a karşı ne olursa olsun üçlü çıkmak fazlasıyla cesaret gerektiren bir tercih. Okan Buruk, geride kalan 2 sezonda yaşadığı şampiyonluklar ve devler arenasında sergilettiği seyir zevki yüksek olan oyunu ile sahaya sürdüğü 11’i sürme hakkı var olduğu gibi olumsuz bir senaryoda da kredisi de var. Ülkemizdeki çalıştırıcılar işinden olma korkusuyla oynatmak istediği futboldan epey uzakta bir oyun oynatmak zorunda kalıyorlar. Türkiye futbolunda cesareti ve krediyi size genelde açıkça servis etmezler, önce sizin hak etmenizi beklerler.
Galatasaray UEFA arenasında elle tutulur somut bir başarı istiyorsa bunu açıkça sahada göstermeliydi. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde takımın arkasına aldığı bir rüzgar vardı. Bayern Münih maçlarında bu rüzgar sahaya tezahür etmiş, adeta takımın aynası olmuştu. Skor tabelası Buruk’un lehine olmasa bile Okan Buruk orada bugünkü 11’i çıkartma cesaretinde bulunacak krediyi almıştı…
Yüksek Efor, Şiddetli Baskı
Sarı-kırmızılı ekip korkusuzca rakibine ön alan baskısı yaptı ancak dağınık bir şablon çerçevesinde bir baskı değildi. Tottenham, 3 pas üst üste yapmakta zorlandı. Ön alandaki o yırtıcı baskı, rakibi bir yerde çözüyordu. En yüksekte yapılan baskıda kalecileri Foster dahi kritik hatalara zorlandı. Galatasaray’ın başarılı ön alan baskısını sadece rakibin yedeklerle çıkmış olmasına bağlamak doğru olmaz. Lakin, Galatasaray’a da tamamen yıkmak yanlış bir yaklaşım olur.
70. dakikaya kadar oynanan yüksek tempolu oyunda maçın farka gitmesi içten bile değildi. Kaçan goller üzerinden oyunu okumayı sevmesem bile hem ilk yarı hem de ikinci yarı maçın fişi çekilebilirdi. Meşin yuvarlak ağları her sarsmadığında sarı-kırmızılılar saç baş yoldu, Tottenham cephesi ise maçın içine girdi.
Torreira Lüksü
Lucas Torreira, harika bir maç çıkardı. ‘’Neden bu oyuncu Türkiye topraklarında?’’ diye 77. kez falan sormuş bulundum.
Kısıtlı kadro ile buraya gelen Tottenham’daki en yaratıcı oyuncu orta sahadaki Maddison… Maddison’a nefes aldırmayan bir Torreira… Geriden çıkamayan Tottenham, öyle ya da böyle ikinci bölgeye geldiğinde Maddison’un oyun aklından faydalanamadı. Buradaki kilit oyuncu da Torreira oldu. Maddison’un -tabiri caizse- işini bitirmek, Tottenham’ın ana planına ket vurmaya yetti.
Ancak Galatasaray’ın kanat beklerinin Barış ve Yunus olduğunu hatırlayarak oraları işlemeye çabaladılar. Son ve Gray koridorundan golü de buldular. Yunus Akgün adamını takip edemedi, Gray ise koordinat girmişçesine A+ bir pasla asistin asistini yaptı.
Yunus'a da bir parantez açmak gerekiyor. Buraya tırnaklarıyla kazıyarak geldi. Kiralandı, yeri geldi süre verilmedi ama o forma için mücadele etmeye devam etti. Galatasaray'ın bu sezon şapkadan tavşan çıkaran ismi Yunus Akgün oldu/olacak. Kerem Aktürkoğlu, Barış Alper Yılmaz... Şimdi sahne Yunus'un.
Davinson Sanchez Etkisi
Mümkünse literatüre ‘’Davinson Sanchez Etkisi’’ adında bir başlık atalım.
Bu başlığın altını dolduracak performansı çoktan sergilemişti Davinson Sanchez ama bugün o başlığın altını kırmızı kalemle defalarca çizdi, ‘tezi’ kuvvetlendirdi.