Ferdi Erenay Kadıoğlu, 7 Ekim 1999’da Arnhem, Hollanda’da doğdu. Hollanda’da yetişen Türk milli futbolcusu, 2018 yılında NEC Nijmegen’den 1.40 milyon Euro bonservis bedeliyle Fenerbahçe’ye transfer oldu. O günden bugüne geçen altı yıl içerisinde, Kadıoğlu’nun gelişimi yalnızca futbol yeteneklerini değil, aynı zamanda taraftarın gönlünde yer edinmesini de sağladı.

“Fakat neyleyim

saçlarım dolanmış

ölmekte olanın parmaklarına

başımı kurtarmam kâbil

değil!

Sen

yürümelisin,

yeni doğan çocuğun

gözlerine bakarak...

Sen

yürümelisin,

beni bırakarak...”

Nazım Hikmet Ran

Ferdi Erenay Kadıoğlu, 7 Ekim 1999’da Arnhem, Hollanda’da doğdu. Hollanda’da yetişen Türk milli futbolcusu, 2018 yılında NEC Nijmegen’den 1.40 milyon Euro bonservis bedeliyle Fenerbahçe’ye transfer oldu. O günden bugüne geçen altı yıl içerisinde, Kadıoğlu’nun gelişimi yalnızca futbol yeteneklerini değil, aynı zamanda taraftarın gönlünde yer edinmesini de sağladı.

Ferdi’nin kendi röportajında belirttiği gibi, “Buraya küçük bir çocuk olarak geldim. 64 kilo ve sakalsızdım. Şimdi 9 kilo aldım, sakallarım çıktı. Burada büyüdüm.” Yıllar nasıl da geçti değil mi? Ferdi Kadıoğlu’nun Fenerbahçe serüveni sona ermek üzere. Onun Fenerbahçe sevgisi, her taraftarın samimi bulduğu ve uzun yıllardır sahip olmadığımız bir duyguydu. Sözleşmesine serbest kalma bedeli koymadan önceliği hep Fenerbahçe menfaatiydi. Küçüklük aşkı Fenerbahçe olan Arda Güler bile sözleşmesine serbest kalma bedeli koyma şartıyla Fenerbahçe’de kalmıştı. Bu nedenle Ferdi tartışılma bir Fenerbahçe esfanedir.

Taraftarın Simgesi ve Efsane Olma Potansiyeli

Ferdi Kadıoğlu, Fenerbahçe’nin yalnızca sahadaki oyuncusu değil, aynı zamanda taraftarın sahadaki yansımasıdır. Bu, onu yalnızca bir futbolcu değil, aynı zamanda potansiyel bir efsane ve kaptan adayı yapar. Böylesine bir futbolcunun değeri, sadece transfer piyasasındaki rakamlarla ölçülemez. Onun Fenerbahçe’deki varlığı, takıma kimlik kazandıran bir unsur olarak paha biçilmezdir.Bu nedenle büyük bir kayıptır

Bazıları, Kadıoğlu’nun 35 milyon Euro gibi bir bedelle satılmasının kulüp için kazanç olacağını düşünebilir. Ancak bu, 12 yıldır Galatasaray kalesini koruyan Muslera’nın geçmiş yıllarda Galatasaray’dan yüksek bedelle satılması ne kadar iyi olurdu demek kadar düz bir bakıştır. Muslera’nın kalıcı varlığı, tecrübesi, ligi tanıması, son düzlükte nasıl oynanacağını bilmesi Galatasaray’a kazandıracağı bonservisten saha fazla başarı kazandırmıştır.Ferdi Kadıoğlu’nun da Fenerbahçe için uzun vadede çok daha büyük bir değeri olacağına inanıyordum. Çünkü bu kimlik ve tecrübe, seni gerçek bir takım yapma yolunda paha biçilmez bir ihtiyaçtır.Formu düşse sakatlansa bile onun ileride soyunma odasındaki varlığı bile paha biçilemez olacaktı.

İnsanın değeri geldiğinde değil ayrıldığında bıraktığı izlerin önemini kadardır.Bize o aidiyeti en sonuna kadar hissettirdikten sonra ayrıldığında ki üzerimizdeki etkisi hiç geçmeyecek. Ferdi Kadıoğlu’nun her zaman bir Fenerbahçe efsanesi olarak kalacak.

Teşekkürler, Ferdi Erenay Kadıoğlu…

Minnettarlık ve Gelecek Sorumluluğu

Ne kadar üzülsem de önümüze baktığımızda,Ferdi Kadıoğlu’nun Brighton’a transferi, kulüp tarihine büyük bir etki yaratsa da büyük bir sorumluluğu da yönetimin sırtına yüklüyor.Onun kulüpte kalmasını ne kadar istesem de, bu yüksek bonservis bedeliyle ayrılması, Fenerbahçe’nin mali açıdan büyük bir kazanç elde etmesini sağladı. Bu durumda, elde edilen bu büyük paranın nasıl kullanılacağı, kulüp yönetiminin geleceğini belirleyecek.

Fenerbahçe’nin yönetimi, Ferdi’nin gitmesine değecek kalitede oyuncularla bu boşluğu doldurmak zorunda. Yeni transferlerin, Ferdi’nin sağladığı katkının üzerine çıkabilmesi ve takımı daha ileriye taşıyabilmesi için büyük bir özenle seçilmesi gerekiyor. Kulüp, bu büyük fırsatı değerlendirerek, hem sahadaki performansı hem de takım kimliğini koruyacak şekilde stratejik bir yol izlemeli.2 orta saha transferini acilen Avrupa listesine yetiştirmeli.