SAHADA RADİKAL DEĞİŞİKLİK LAZIM !

Böyle gergin ve negatif bir ortamda kazanmak zordur.
Beşiktaş öncelikle bunu başardı. Oyun iyi miydi? Elbette değildi.
Görünen köy bize şunu anlatıyor; bu takım hem kadro kurgusu, hem kadro kalitesi, hem de saha planı anlamında pek de güçlü değil.
O yüzden de önceki oyunlardan çok da farklı bir senaryo izlemedik.
Sadece hoca değişikliğinin etkisiyle oluşan reaksiyon, biraz daha önde oynayan bir takım ve tabi ki Aboubakar.
Ağır top çevirme, tempo düşüklüğü, kilit pas sayısının yok denecek kadar az olması gibi problemler devam ediyor.
Beşiktaş'ın devre arasına kadar zirveye ucundan da olsa tutunması için radikal değişiklikler gerekiyor.
Hacıahmetovic-Salih ikilisinden vazgeçip, Rebic'i sahaya atmaya kadar bir çok farklı seçenek var ve ne yazık ki Beşiktaş bunları sezon içinde denemek zorunda.

BURAK YILMAZ

Önce bir tebrikle başlayalım. Şenol Güneş istifa etmeseydi, Burak Yılmaz bugün A Milli Takım Teknik Direktörü Montella'nın yardımcısı olarak göreve başlayacaktı.
Cuma sabahı çıkan istifa kararı sonrası Beşiktaş ona kalır mısın dedi. Bir çok isim, böyle bir kaos ortamında, ayrılmayı düşünüp, ''benim milli takımla anlaşmam var' diyerek kaçmaya çalışırdı. Burak Yılmaz, Beşiktaş istiyorsa kalırım dedi. Bu önemli.
Saha içine gelince. 48 saattir takımın başında olan bir spor adamını övmek de yermek de pek de akıllıca değil.
Oxlade'i ceza sahası önüne yerleştirmesi, Ghezzal'a alan açması, 57'de oyunun yavaşlığını görüp, Hacıahmetovic-Tayfur değişikliği yapması ilk maçın pozitif görüntüleri.
Takımın da onu sevdiğini biliyoruz. İyi bir başlangıç yaptı, bekleyip göreceğiz.

ÇEBİ'Yİ ANLIYORUM, ÇEBİ DE TARAFTARI ANLAMALI

Birçok kişinin aksine, Çebi'nin aday olma isteğini anlıyorum. Öncelikle Beşiktaş Başkanlık makamı çok kıymetli, bunu bırakmak istememesi işin doğal hali.
Bunun dışında kimse Ahmet Nur Çebi için az çalıştı, kendi özel işlerine daldı, mesaisini ayırmadı diyemez. Başkan olduğu sürece kulüpteydi ve mesaisini değil büyük bir ihtimalle hayatının büyük bölümünü kulübe ayırdı. Hasta da oldu, yoruldu da. Bunların hepsi doğru. Kimse Çebi için yolsuzluk yaptı, Beşiktaş üzerinden kendine maddi kazanç sağladı da diyemez. 'Geldiğimde maaşlar 6 ay geriden geliyordu, şimdi günü gününe ödeniyor, kulübün ekonomik çarkları dönüyor, neden bırakayım?'' serzenişini de anlıyorum ve hatta bu sitemine hak da veriyorum. Ancak kulüplerin lokomotifi futbol ve Beşiktaş futbolda 3'üncü başarısız sezonunu yaşıyor sevgili başkan.
Ortada, son 3 sezonda Burak Yılmaz'la beraber 5'inci teknik direktörüne merhaba demiş bir futbol takımı var. Yine son 3 sezonda alınan oyuncu sayısı 38.
Ve son 3 sezonda bu takım Ocak ayını görmeden şampiyonluk umudunu kaybediyor. Sevgili Başkan, Türkiye'nin 3 büyük kulübünde bu manzarayı kabul edebilecek bir kültür yok ne yazık ki. Belki kızıyorsun bunu dile getiren gazetecilere, belki taraftarın tepkisine öfkeleniyorsun, ancak bu sana özel gösterilen bir tavır değil.
Bu kulübün Onursal Başkanı Süleyman Seba bile işler iyi gitmediğinde bu tepkiyle karşı karşıya kaldı. Neticede aday olun ya da olmayın demek benim haddime değil.
Diyorum ki, ben sizi anlıyorum, siz de taraftarı anlayın. Ne kendinizi ne de onları üzün.