Sıradan, tek maçlık bir kupa maçının anlamlı hale gelmesi için sıra dışı bir şeylerin yaşanması gerekiyordu. Beşiktaş bunu başardı.

Son 2 sezonun şampiyonunu 5-0 yenmek sadece tarihi bir galibiyet değil aynı zamanda bir başkaldırı gibiydi.
3 yıllık esaretin, mutsuzluğun, umutsuzluğun, pes etme alışkanlığının sonu gibi bir maçtı bu. Kazanılan sadece bir kupa değil büyük bir özgüvendi. Eskilerin deyimiyle siyah beyazlılar daha Ağustos ayında raconu kesti.
Beşiktaş bu sezon ben de varım dedi. Üstelik bunu Sadece Galatasaray'a değil, tüm takımlara söyledi.


VAN BRONCKHORTS'TAN HAMLELER!

Kafasındaki oyun planını takıma anlatabilmiş olması kıymetliydi.
Elbette herşey dört dörtlük değildi ancak 1,5 ayda takıma, rakibi önde karşılamayı, alan daraltmayı, doğru pres yapmayı öğretmek Hollandalı hoca açısından gayet iyi bir başlangıçtı. Okan Buruk'un Torreira'yı alıp, forveti çoğaltma hamlesine, Onana'yla cevap verip, orta sahayı ele geçirmesi, Van Bronckhorst'un anlık çözüm yeteneğini göstermesi açısından da önemliydi.
En büyük hamlesi ise bana göre en sondaydı.
Elinde Aboubakar ve Muleka varken, İmmobile'nin yerine oyuna Mustafa Hekimoğlu'nu alması Hollandalı'nın çalışma azmi ve yeteneğe ne kadar önem verdiğini gösteren kritik bir hamleydi. Tebrikler Van Bronckhorst.


HOŞGELDİN İMMOBİLE!

Çok klişe ama bir o kadar da gerçek bir cümle vardır memleket futbolunda. Türkiye'de şampiyonluğun anahtarı güçlü, kariyerli forvettir cümlesi.
İmmobile daha ilk resmi maçında bunu hissetirdi.
İtalyanla ilgili en büyük endişe, buraya geliş amacıydı.
İmmobile'nin bir çok yıldızın emeklilik yeri olarak gördüğü Süper Lig'e nasıl bakacağı, onun buradaki macerasına direkt etki edecek en önemli faktördü.
Galatasaray maçı İtalyan golcününün buraya savaşmaya geldiğini gösteren bir mücadele oldu. Topu istemesi, sıkça yer değiştirmesi, mücadelesi, gol sevinci, ben başarıya geldim der gibiydi. Beşiktaşlıların unutamadığı Mario Gomez'in ilk golünü attığı statta o da ilk golünü attı. Devamı gelirse Beşiktaş bambaşka bir sezon yaşar!


EKSİKLER!

Böyle tarihi galibiyetlerin en büyük sakıncası, problemlerin üstünü örtmesidir.
Beşiktaş'ta hem oyun hem mevkii hem kalite anlamında halen ciddi eksikler var.
Oyun kurucu stoper ve kaliteli sağ ön ihtiyacı gayet de elzem şekilde duruyor.
Beşiktaş'ın önce bu 2 eksiği tamamlayip, sonrasında sağ bek konusunu ele alması gerekiyor. İlk 11'e yapılacak 3 kaliteli transferde Beşiktaş bu ligin en güçlü şampiyonluk adayı olacaktır.