İlk yarı gösterilen arzulu baskı, maçı almaya yetecek skorun alınması (!) ile birlikte ağır çekim bir rölanti oyununa döndürdü.

İki yarı arasındaki bariz fark maç sonu Mourinho yorumuna da yansıdı.

Fenerbahçe, özellikle savunmada çok savruk göründü.

Normal şartlarda motivasyon ve konsantrasyon özellikleri ile tek tek öne çıkabilecek isimlerin yanyana gösterdikleri performans soru işareti yarattı.

Jayden'ın bire birlerde rahat ekarte edilmesi, aslında stoper olarak kullanılacak hissi doğurdu.

Hava toplarının ceza sahası merkezine indirilmesi de çok sık yaşandı. 

Kasımpaşa ön hattında boğuşarak yaratmaya çalışan Da Costa haricinde bir oyuncunun ceza sahasını düşünmemesi belki bugün hataların faturasını kestirmedi ama gelecek maçlarda kesinlikle düzeltilmesi gereken bir sorun.

Mourinho olabilecek en rasyonel konuşmaları yaparak oyuna ve duruma hakimiyetini yine hissettirdi.

Skor iyi fakat oyun değil dedi.

Teknik ekibin planlaması, Eylül sonu yükselecek bir performans eğrisi üzerine idi. Bu ara süreci hatasız ve kayıpsız geçmek asıl hedefti. Nispeten Kasımpaşa maçı da bu sürece dahil edilebilir.

Fenerbahçe'nin geçtiğimiz yıllarda yaşadığı kırılma anlarında kırılma hususunun önüne geçebilecek özgüveni yüksek bir futbol kurdu var. Mourinho verdiği mesajlarla Kasımpaşa maçının sadece bir süreç parçası olduğunu ve gelecek maçlarda bambaşka şeyleri izleteceğini hissettirdi.

Lafın yekününü çekersek:

Bazen kötü oynayarak kazandığın maçlarda aldığın puanlar, sezon sonunda önemini hissettirir.