Yiğit düştüğü yerden kalkar

                                                Türk Atasözü

            Geçen Perşembe günü Ajax maçında büyük hezimet yaşayan Beşiktaş için Kayseri deplasmanı çok önemli hale gelmişti. Giovanni van Bronckhorst Beşiktaş’ın önceki sezon çok kırılgan bir takım haline geldiğini biliyordu kuşkusuz. Bu yıl ki muhteşem başlangıcın bu kırılganlığı attığını düşündüğü için Ajax karşısında zor bir taktik denedi. Taktiğin tutmamasının yanında karşı tarafın fizik gücü de yüksek olunca Beşiktaş çok farklı bir mağlubiyet aldı. Futbolda moral olgusu çok önemli. Beşiktaş o maçta 2.yarı beklemediği anda yediği üst üste 2 golle geçen sezonki haline bürünüp dağıldı. Bu durum Kayserispor Maçı öncesi Teknik Direktöründen oyuncusuna, Taraftarından Yönetimine ciddi bir stres yükledi.

            Bu kaygıyla maça başladı Beşiktaş. İlk 20 dakikada da tutuk olduğunu net biçimde gördük. Takımın Oyun Anlayışının rakiplere vermiş olduğu bir taktik var. Eyüpspor ve Ajax Maçları rakiplere bu fikri verdi. Kayserispor da bununla maça başladı. Taktik; Beşiktaş defansına önde basarak kaleciyi uzun topa mecbur bırakmak, İmmobile’nin hava toplarında rakip stoperlere göre eksik olmasından faydalanarak bu uzun topları alıp sürekli hücumlarla Beşiktaş savunmasını hataya zorlamak. Bunu başarabilmek için fizik kapasitenizin yüksek olması veya kaliteli ayaklara sahip olmanız lazım. Ayrıca Beşiktaş orta sahasının yumuşak karnı Al Musrati gibi ağır bir oyuncu da yok. Bu yüzden Beşiktaş’ın kolay gol yemeyeceğini ve bu oyun anlayışının 90 dakika devam etmeyeceğini Burak Yılmaz’ın hesaplaması gerekirdi. Dolayısıyla 50. Dakikadan itibaren Kayserispor S.O.S. vermeye başladı. İlk golü yedikten sonra da Beşiktaş’a teslim oldu. Kayserispor bir Eyüp veya Ajax değil. Çok fazla eksiği var. Nitekim sonuç da aradaki güç farkını ortaya koydu, ki verilmeyen 2 penaltı ve Kırmızı Karta rağmen!

            Maçın taktik analizini yapmak istemiyorum. Zira maçın önüne geçen hakem Atilla Karaoğlan’dı. Bu hakeme benzeyen zatı muhtereme Fifa Kokartı veren TFF’nin acilen bu kararını gözden geçirmesi lazım. Geçen haftaki Fenerbahçe-Galatasaray Derbisinde de saçma sapan bir penaltı uydurmuştu. Bu maçtaki hemen her kararı ayrı bir rezaletti. Bu kararları iyi niyet çerçevesinde değerlendirmek safdillik olur. Ayrıca bu hakem özelinde diğer tüm hakemlere soruyorum; Size ‘İmmobileye yapılacak ceza sahası ihlallerine penaltı vermeyin’ diyen birileri mi var? Öyle bir durum varsa bilelim ve gereğini yapalım.

            Maç sonrası Burak Yılmaz’ın yapmış olduğu istifa açıklamasına üzüldüm. Ben bu arkadaşın hatalar yapsa da iyi bir Teknik Direktörlük kariyerine sahip olacağını düşünüyorum.

            Beşiktaş için maçın yıldızı hem oynadığı mevki itibariyle hem yaptığı asistlerle Rashica’ydı. Geçen sezona göre verimliliği bu kadar artan bir oyuncu daha sayılabilir;Gedson Fernandes. O da perdeyi açan oyuncu oldu. Rafa bildiğimiz gibi. İmmobile 2 gollü Mario Gomez Tarifesine geri döndü. Al Musrati olmayınca Ndour o bölgeyi özellikle savunma açısından işler hale getirdi. Savunma hattı bek eksiklerine rağmen her zamanki gibi güven verdi. Kaleci Mert keza öyle. Tenkit edilebilecek tek oyuncu Muçi idi.

            Beşiktaş geçen seneki travmanın nüksetmemesi için bu maçı mutlaka kazanmak zorundaydı. Puan kaybı çok kötü bir süreci başlatabilirdi. Ve bu fikirle maçı tamamlayıp, Kayserisporun yanında hakemi de yenip(Vedat Okyar’ın yattığı yer ışıklarla dolsun) Ajax mağlubiyetinin bir krize dönüşmesinin önüne geçmiş oldu. Düştüğü yerden kalktı, Özgüvenini yükseltip zirvenin en önemli ortağı olduğunu herkese gösterdi. Tebrikler Beşiktaş.

            Sağlıcakla kalın..