Beşiktaş’ın 3 gün önce çok yüksek bir tempoda oynanan Lugano açından sonra ilk 11’i gördüğümde başta 2-3 gol atıp sonrasında rölantiye geçmeyi planladığını düşündüm.

            Oyun başlayınca gördüğüm de bu oldu. Ancak Sivasspor’un eski tabirle ‘Çanakkale Geçilmez’ niyetiyle 2 hatlı 10 kişilik savunmasını özellikle oyunu sık sık durdurarak başarıyla uygulaması bu planı biraz bozdu. Hücumda çok başarılı olamadı. Oyunun ilk bölümünde rakip defansı sürekli zorlaması neticesinde bireysel hatadan oluşan penaltı ile 1. golü bulunca, Beşiktaş düşük yoğunluklu ama kontrollü bir anlayışla tempoyu düşük tutarak ve sonunda da 2’yi bularak rahatladı. Koca bir 90 dakikayı tek pozisyon vermeden tamamlayarak yoluna devam etti.

            Takımın yıldızı Giovanni Van Bronckhorst yaptığı akıllıca plan ile belki oyunu pek tat vermedi ama takım da sakatlık ve puan kaybı yaşamadan milli araya girdi. Semih’i oynatmaması ilk bakışta bizleri biraz huzursuz etse de, Muçi’nin son haftalardaki yükselen formunun ödüllendirilmesini doğru buluyorum. Ne var ki Muçi’nin performansı vasatın altındaydı. 2. Yarı hocanın uyarısıyla biraz toparlansa da Semih oyuna girince o bölgenin etkinliği gözle görünür derecede yükseldi. Yeni transfer Felix’in kusursuza yakın oyunu da herkesi memnun etmiştir. Gio gecede parlayan dolunay gibi her yeri aydınlatıyor. Takımı da tökezlenmeden yoluna devam ediyor. Bu arada Yönetimin Gio’ya özellikle iç sahada onu hücumda alternatif yaratabilmesi için bir kanat oyuncusu almasının elzem olduğu görülüyor.

            Savunma hattı bugün pozisyon vermedi. Paulista ve Felix’in uyumu oldukça iyiydi. Felix’in hava topları hakimiyeti göze çarpıyor.Ayağı da iyi. Paulista rahatlamıştır artık. Svensson da etkiliydi. Bu maç, eksiklikleri konusunda epey bir mesafe almış göründü. Doğru pozisyon alıyor, hızlı düşünüyor. Masuaku da toparladı.

            Orta sahada Musrati de eksikliklerini giden performansını oldukça yükselten bir oyuncu. Gitgide Braga’daki seviyesine yaklaşıyor. Artık savunmada daha hareketli. Gedson ise oyunun yıldızıydı dün. Daha önce Rafa Silva için sürekli yaptığımız övgüleri bugün Gedson için de yapmak gerekiyor. Oyuna katkısının yanında bir 8 numara için fevkalede bir istatistik yakaladı(3 maç 4 gol). Daha ne olsun?

            Rashica için istikrar konusunu belliki sık sık gündeme getireceğiz. Her maç hemen hemen aynı topu oynuyor. Maşallah demek lazım. Immobile 10 kişilik savunmaya karşı pek etkili görünmedi ama iştahı ve temposuna saygı duymak gerekiyor.

            Mustafa Erhan Hekimoğlu’nun bu yaşta bu performansı göstermesi ve Milli Takıma yükselmesi Türk Futbolu ve Beşiktaş adına heyecan verici. Böyle giderse 1-2 yıl içinde Avrupa’da konuşulacak bir santrafor geliyor. Gio da onu hem oyun içinde optimum kullanıyor, hem de tecrübe kazandırıyor. 3-5 ay içinde Türkiye Liginde çok etkili bir silah haline geleceğini görüyoruz. Dün gece de oyuna girdikten sonra 3 net pozisyon buldu. Sivasspor Defansını sürekli hataya zorladı. Nitekim 2.gol de defansın bireysel hatasından geldi.

            Elbette Beşiktaş bu kadar iyi giderken rakip camiaların da hedefi haline gelecekti. Maçtan sonra özellikle Görsel ve sosyal medyada diğer büyük camiaların trollerinin birleştiğini gördük. Bu bana Fikret Orman Dönemini hatırlattı. Beşiktaş taraftarlarının bir görevi de sosyal medyadaki bu algı oluşumlarını eskisi gibi sürklase etmektir. Maalesef başarılı olmanın yolu biraz da buradan geçiyor.

            Sonuç olarak oyunda tempoyu istediği gibi ayarlayabildiğini herkese gösteren Beşiktaş, ekstra tempo yaptığı Lugano Maçından hemen sonra akıllıca ve rölantide oynadığı Sivasspor Maçını pozisyon vermeden kolayca geçti. Adım adım hedefe doğru yürüyüşüne devam etti. Tebrikler Beşiktaş.