Avrupalı Teknik adamların belki Bielsa felsefesinden esinlendikleri bir yapı.
"Üçlü savunmaya karşı çift, dörtlü savunmaya karşı tek forvet" mottosu...
Fenerbahçe, çift ön oyuncusunu, profillerine kıyasla oldukça mobil biçimde görevlendirerek merkezi bypass etmeyi hedefledi.
İki takım da bloklarının arasını riske ederek direkt oyun oynamaya çalıştılar. Bu tabi maçın büyük kesitini koş koş şekline dönüştürdü.
Bir de es geçilen husus, blok aralarına yerleşip o bölgelerin aralarını koparmak dünya futbol trendinde belki ilk üç maddeden biri iken Mourinho riski en büyük yerde aldı.
Göztepe %72, Fenerbahçe %79 pas isabeti ile oynadı.
Bu isabet oranları, sezon başı fiziksel yorgunluğunun üstüne hem daha fazla koşacak alan hem de daha fazla ikili mücadele mecburiyeti yarattı.
Pas aralarına baktığımızda ise takımların yerleşmeye çalışmaktan kendi blok aralarını dolduramadıklarını görüyoruz.
Bu kadar fazla riskli pas atılan bir maçta iki takımın Total pas arası 20'yi dahi aşmadı.
Fenerbahçe, En Nesyri'nin başlatıp bitirdiği akınla rakibine net mesajı verdikten sonra strateji değiştirmeyerek riski sürdürmeyi devam ettirdi.
Bu oyun akışı, ekstra yük ve statik yapıyla karşılama zarureti ile bireysel performansları maksimum seviyelerine zorladı.
Netice itibariyle baktığınızda, Mourinho lige başlamış olmasına rağmen halen hazırlık süreci geçiriyor gibi göründü.
Göztepe takımının işlenecek onca zafiyeti varken, "ben kendi oyunumla yeterli skoru alırım" idealizmini tercih etti.
Ders çıkarılacak çokça done barındıran bir maç izledik.
Ve Fenerbahçe'nin 2. Planını tarihte ilk kez 2. Haftada gördük.
Mourinho, planında ısrarcı olduğunun da altını çizdi bu olayın pozitif tarafı zira çalışmamış olsa da bir plan ve buna bağlılık söz konusu.
Öte yandan fiziksel sınırları zorlayan bir oyun anlayışında ısrar etmenin fiziksel ve mental yıpranması orta ve uzun vadede kırılganlık yaratma olasılığı da söz konusu olabilir.
Maçın senaryosuna baktığımızda iki takımın da galip gelebileceği bir çok sekans yaşandı.
Fenerbahçe, bu sezon daha erken alternatif planlara zorlanacak gibi.
Bu yıl, geçtiğimiz sezonlardan farklı olacak belki de.
Rakipler, daha sıkı ve hazırlıklı ayrıca katmanlı planlamalarla gelecekler Mourinho'nun karşısına.
The Special One, ülkemizde birinci planın lider, ikinci planın şampiyon yapacağı gerçeği ile erken tanışmış olabilir.
Önümüzdeki haftalarda daha arzulu ve mobil bir takım yaratma arzusunda olacaktır. Bakalım takımın ve fiziksel yapının buna geri bildirimi ne olacak?