Fenerbahçe, hafta içi Avrupa mesaisinde sergilenen iyi oyunla yeniden umutlanarak Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında Bodrumspor ile tarihinde ilk kez karşı karşıya geldi. 8 maçta alınan 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetle, böyle nispeten kolay puan toplanan bir ligde krediyi tamamen tükettikten sonra artık bahanesiz, iyi bir oyunla kazanmak zorundaydı.
Orta sahada Fredin yokluğunda Amrabat ve İsmail ikilisi tempo ve ikili mücadelede sağlam kalmak adına tercih edilmiş, çevrelerine ofansif oyuncular eklenerek 4-4-2 düzeniyle sahaya çıkılmıştı. Böyle bir ligde ve nispeten kolay görülen bir maçta bekleneni yaparak önde baskı ve pozitif futbolla oynayan Fenerbahçe, ilk yarıda 1-0 önde geçerken sayısız gol pozisyonunu kaçırarak soyunma odasına gitti.
Oyuncuların ve teknik direktörümüz Jose Mourinho’nun maçı ciddiye aldığını görmek ve Avrupa maçındaki konsantrasyonu bu karşılaşmada da sürdürmesi, eleştirileri dikkate alarak bir değişim sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Bu çok önemli bir değişken. Açıkçası, en büyük korkum, bir ego savaşıyla eleştirilere kulak asmadan aynı sorunların büyümesi yönündeydi. Ancak öyle olmadı. Bir önceki yazımda başlığım “Ceketini Çıkarma, Mourinho” idi. Onu bu maçta da aynı ceket ve şıklıkla kenarda görmek beni oldukça sevindirdi.
Aynı yazıda İrfan Can, Oğuz Aydın, Cenk Tosun gibi Türk oyuncuları da kazanarak bu denklemin içine sokması gerektiğini bahsetmiştik.Çünkü bu ligin dinamiklerini bilen oyuncuların şampiyonluk serüveninde hikayede payları olması gerekiyor.Onların rol almadığı durumlarda yarışta ve soyunma odasında sıkıntılar yaşanabilir.Nitekim bu isimlerin de bu maçta süre alması perde arkasında doğru işler yapıldığının göstergesi.
İkinci yarıya da aynı hızla başlandı ve ikinci golle birlikte maçın kontrolü tamamen Fenerbahçe’ye geçti.Becerisizlik devam edince maçta başka gol olmadı ve santraforlarıyla bulduğu gollerle bu kolay maçı 2-0 üstün noktaladı.
Oyun ve mentalite olarak dönüşmek, bu süreçte önemli bir adım. Takım tamamen yeni olmasa da teknik ekip taze; onların doğru yolda ilerlemesi, değişimin önemini gösteriyor. Bundan sonra ise bu değişimin sürekliliği sağlanmalı. Artık en az iki yıl boyunca Mourinho bu süreci yönetecek. İlerlemenin durduğu noktada yenilenme devreye girmeli. Fenerbahçe, Mourinho’nun liderliğinde sürekli üzerine koyarak, istikrarlı bir çizgide ilerlemeli; oyuncuların performansı duraksadığı anda ise takviyelerle güçlenmeli. Kaybettiğimiz eski refleksleri yeniden hatırlamalıyız.
Yönetim de bunun bilincinde hareket ederek, devre arasında gerekli hamleleri yapmalıdır. Fenerbahçe, ne kadar olumlu bir oyun sergilese de daha az eforla, yani kaliteyle bu maçları daha rahat kazanmayı bilmeliydi. Bugün için tek eleştirim, hücum bölgesindeki kaliteyi skora dönüştürme ivmemizin düşüklüğü olacak. Bu istatistiğin olumluya döneceğini düşünüyorum; ancak dönmezse, devre arası hamlelerinin şimdiden planlanması gerekiyor.